13
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
3480
Okunma

-İlk atılacak taş / bir günahsızın elinden olmalı dedi İsa-
patika yolun kahverengi taşları bir bir sökülmekteyken
dokunaklı bukleleriyle bakıyordu Maria / tansık koruyucusuna
hüzünden yalvarası bir hayranlığa dönüştü dudak kıvrımları
bal sarısı gözleri irileşirken / bedeni tümle bütünleşip hiçleşti
-seni çarmıha gerseler de ağlamayacağım / çünkü içimdesin
seni yeniden yeniden doğuracağım / bilesin-
-yüzlerce yıldır sarmaşık yeşilde yiten mezarlarımızda
bir anka gibi dirilirken binlerce kez
yepyeni isimlerle her tarihte seninleyiz Maria
kadın trajedyasının ağlayan ve gülen maskeleriyiz
köhne ve tozlu sandıklardaki kostümlerle
çıkarız seyircilerimizin önüne / her rolde
eş –anne- kız kardeş- fahişe
alı al- moru mor sahnelerimizin
en gözde oyuncusu sensin
Kırılgan endamlı bir papatya kadar incesin
kıskanırım seni Maria
oysa sen beni herkesten daha çok seversin
bir anne gibi sıcak ve şefkatlisin
tarih ikimizi de yalan yanlış yazacak sayfalarına
söylesene Maria / kaç çarmıh gerekir bizi kurtarmaya
ah Maria / güzeller güzeli
biliyorum hiç anlamadılar bizi
sindik hesapsızca mezar taşlarımızın kitabelerine
sanki biraz kıvançlıyız / utangaç peçeli yüzlerimizle
şöyle en saygınından verilmiş bir unvanımız da varsa
güleriz halimize
desene / fahişe olmadan olunur mu azize