10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1797
Okunma

’içinde sen geçen hiç bir cümle ayrık yazılamaz artık alfabemde
tahammülüm yok senden bir an bile uzak düşmeye’
’ışığıma’
baharına ayaz vurmuş
nazlı bir eylül sabahıydı
üşümüştü düşlerim
gülüşlerim solgun
kırıkları batıyordu ellerime herşeyden vazgeçmişliğimin
üstelik mevsimlerden de hazan
cemreler bile düşmekten usanmışken
bir mucizeydi gelişin
tesadüf değildi elbet
şiirin içinde bulmam yüzünü
mısra mısra örtünürdük her dizeyi
hece hece cıkarırdık içimizden bizi
hayat acımasız belki
ama adaletsiz değildi
ne demişti usta
"unutma! ağladığın kadar güleceksin!"
yaklaşmışken yolun yarısına
tebessümdü sadece yüzümdeki
’sen gelene kadar’
ve miladımdır gelişin
şimdi ağız dolusu gülüşlerim var
ondokuz şubat
aylardan kış
kar kıyamet
bir benim,
bir de annnenin yüreğindeki kuşlar
kanat çırpar
çehremizde dolunay
kutlanır içimizde gelişine bayramlar
doğduğun günün şerefine
Sezen söyler bir de fondan...
"hediye gibi geldin hoşgeldin
seyirlik değil ömürlük olsun
dilerim bu defa bu son olsun
seyirlik değil ömürlük olsun
bir yastıkta nasip olsun"
iyi ki doğdun sevgili
ömrüm yanında son bulsun
iyi ki geldin sevgili
yarınlar bizimle olsun
’s e n i s e v i y o r u m’
Gülay Bulut