Değerli hocam;
Ruh kelimesi sadece Cebrail(as) için kullanılmıyor.
Son bölümde bahsedilen ruh, Cebrail (as)olmadığı oldukça açık. Çünkü yukarıda Cebrail(as)emirlerine uyulmamaktan dolayı oluşan vebalden bahsediliyor.
Yani son bölümde bahsedilen ruh; kutsallığı olan değil, aksine eziyet çeken,pişmanlıklar yaşayan, kire bulaşmış, tövbeye sarılması gereken yalnız ve kimsesiz bir ruh.İtilmiş, dışlanmış ruhlar eziyet çeker.Her türlü melanete karışmış insanların ruhları bozulur.
Şiirlerde zaten bedenlerimizi anlatmıyoruz ki, hep ruhumuzda yaşanan fırtına ya da dinginlikleri, sevgi ya da öfkeleri vs anlatıyoruz.
Ben aslında üst bölümde bahsedilen kutsal ruh(Cebrail) ile, son bölümde bahsettiğim insan ruhu arasındaki farkı zaten anladığınıza eminim hocam,
belki hikaye bölümünde bahsetmem gerekirdi gibi bir hatırlatmaydı galiba.
İsim ve son bölümdeki dozu aşmışlık için haklısınız, çarpıcı ve etkili olmasını istedim, buna benzer belki de daha aşırı cümleler kullandığım oldu.
Bu uyarı karşısında daha dikkatli olmak gerekecek tabi. Belki son bölümden önce ona kılavuzluk edecek bir bölüm daha koymak gerekebilirdi. Ruhta oluşan fırtınalar biraz daha bahsedilip, son bölüm ondan sonra konabilirdi sanırım.
Yorum ve eleştiri için teşekkür ederim, zaten dikkate alacağımı mutlaka biliyorsunuz. Sadece iki ruh kavramı burada karışmasın diye cevap yazdım.
Hakkınızı helal edin,
Selam ve saygılarımla...