7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1679
Okunma

Kırılan, tuz buz olan aynaların
Her bir zerresinde kahkaham durur,
Işığın raksıyla yansır da sesim
Sen duymazsın ki
.........Duyamazsın ki
Aklınca dikine giden karıncasın işte
Bakarım cam kırıklarından manzaraya
Bir tebessüm, bin buse yağar içimden
Şaşırır kalırım bazen olmuşa, olacağa
Çocuk olur, bile bile aldanırım
Kanarım, inanırım zamana
En çok da sana
Ve
Düşer dilimden harfler, yuvarlanır şiir ikindisine
Der ki:
Koca fili bir karınca sırtlamış
Orta yerde döndürüyor A a! a!
Kara gözlüm bunca yılı yok saymış
Güya beni kandırıyor A a! a!
Yaşıyorum gözlerimde sel ile
Umudumu silip geçti el ile
Saçlarından eksilmeyen yel ile
Işığımı söndürüyor A a! a!
Nerden aldım bu başıma belâmı?
Düşünmeden kesiverdi selâmı
Ağızlarda çürütülmüş kelâmı
Lâstik gibi sündürüyor A a! a!
Nasıl düştüm uçuruma, tuzağa?
Kurulup ta hasret adlı kızağa
Umutları gitsin diye uzağa
Gemilere bindiriyor A a! a!
Beraberce söylüyorken şarkıyı
Sebep buldu para, pulu, takıyı
Gelme diye kapatarak kapıyı
Perdeleri indiriyor A a! a!
Bu Ceylan’ ım sorar bir gün elbette
Geze dursun bu senede gurbette
El âlemle nazlı gülüm sohbette
Acıları dindiriyor A a! a!
Mustafa Ceylan
---------------------------------
GÜLCE-Buluşma: HECE ve SERBEST’in bir şiir bünyesinde buluşmasıdır.
5.0
100% (5)