Okuduğunuz
şiir
7.2.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
İSLİ HÜZÜN KAFESİ...
Hüzün! Kaç kafesinden ve dağıl yalnızlığa Emsalsiz esâretin erisin gayretinde Sahipsiz feraset ki gayretin hayretinde Tahammülü kalmadı büyüyen gamsızlığa Hüzün dik mâbedini en derin damsızlığa Meyveye dursun azmin saklanan safvetinde...
İnsan olmanın sırrı kardeşin; muhabbette İnsan kalma esrarı; şahsiyetinde mahfuz Asırdan çekinirken ayağındaki mahmuz Muasır duyarsızlık kavrulacak ebedde Sür atını duayla özündeki cennette Âzad olma gerçeği mahviyetinde mahfuz...
İcra et pişmanlığın değişmez yasasını Büyüdükçe büyüsün hacmin tüm kâinatta Gaflette mevzilenen uyku hâlâ inatta Uyandır insanlığın muannid tasasını Hüzün! Karanlığa vur Musa’nın âsasını Kör olan yüreklerde şefkat fâhiş fiyatta!
Muhammedî nazara tözünden fer yürüsün Hiçbir ilim ölçemez olsun cesaretini Hüzün! Öyle bir kır ki asrın esaretini Sadece bir gönülden binlerce er yürüsün Bekledin ve beklettin; öde kefâretini! Hakikat madeninden hanene zer yürüsün...
ZYNP
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hüzün! Karanlığa vur Musa’nın âsasını Kör olan yüreklerde şefkat fâhiş fiyatta!
şiire seslenmek gerek şiirle belki...
Hadi tutun ellerimi inadına yazalım Uyandıralım artık gül çocuklarını Alfabenin ortasında otursun Leyla Bir salkım üzüm gibi baştan çıksın sokaklar Asasını bir daha vursun Musa, Bitsin bu firavun kaçışlar
Saklı acım şiirindeki duygusal etkilenme daha yoğundu. Teknik olarak güzel,farklı,zoru başarma gayreti. Hepsini bir şiire yüklemeye çabası bazen böyle etkiyi bozabiliyor. Hepimizin başından geçiyor. Tebrik ediyorum,daim başarı dilerim. Selam ve sevgimle...
Her şiir elbette eleştirilebilecek, söz söylenebilecek şiirdir. Günün, ayın, yılın şiiri olması hatta çok usta bir şaire ait olması onun eleştiriden muaf tutmaz bence. Eleştirinin ne olmadığını bildiğimiz sürece hiçbir sorun olmaması gerektiğine inanırım.
Mutlaka beğeni yönündeki eleştiriler her zaman nefsin hoşuna gidendir. Lâkin; sanatın ilerlemesi, hataların en asgariye indirilmesi, bilinmeyenlerin öğrenilmesi, bilinenlerin daha da geliştirilmesi için gerçek görüntümüzün gösterilmesine ihtiyacımız vardır.
Bakıp geçilecek şiirlere çok belirgin hatalar dışında eleştiri yapmanın çok adil olmadığını, eleştiri yapılacak şiirlerin ise çok iyi okunarak şiirin içine girilmesi ve birebir olmasa bile şairinin düşünce iklimiyle değerlendirilmesi gerekir kanaatimce.
Sayın Özdemir ile şairenin diyalogları bence dikkate değer ve özlenen bir olgunlukla cereyan etmiştir.Buna gerçekten çok ihtiyacımız var. Bazı eleştirilerimizin âdeta kan davasına dönüştürülerek bir önyargı edasıyla değerlendirilmesinden ben de bir çok tanıdığım üye de rahatsızdır. Buna küsmek mi gerekir üstüne gitmek mi bilemiyorum. Ama, emek verilerek yapılan bir incelemeden rahatsız olanların o emeği hak etmediğini de düşünüyorum.
Şiire gelince; Şaireyi, zor bir konuyu zor bir kafiye örgüsü ile kaleme almasından dolayı önce tebrik ediyorum. Bu tür şiirler biraz cesaret işidir. Çünkü,
konu itibarıyla; Hüznün târifi hiç de kolay değildir ve dışa vurulacak hüzünle (gözyaşı, bayılma/ayılma, arabesk duygular) iç âlemdeki hüznün arasında çok fark vardır. Şaire burada belirtileri görselliğe dönüşen ve dışa vurulabilecek bir hüzün yerine iç âlemdeki asla dışarıya çıkmayacak/çıkamayacak manevi bir hüznü anlatmaya çalışmıştır.
Kafiye itibarıyla; Eğer çapraz kafiye ya da daha kolay bir örgü seçilmiş olsaydı çok daha rahat bir ifade şekli, ses ve akıcılık kolaylıkla olabilecekken bu kafiye örgüsü ile şaire sanki kendine eziyet etmiştir. Belki, zoru tercih ederek kendini test etmek de istemiş olabilir.
Bu şiir yüzeysel okuma ile tam anlaşılacak bir şiir değil. Daha iyi ve doğru anlaşılması için biraz daha dikkatli ve iyi okunması gerekiyor.
Bence, anlamı öne çıkarma tercihi doğru bir tercihtir. Bu şiir üzerinde konuştuğumuz bazı arkadaşlar şiir sesinin iyi olmadığını düşünseler de ben asla kötü olduğunu düşünmüyorum.Bu tür şiirlerde koşma tarzı çapraz şiirlerdeki sesi, aşk şiirlerindeki akışı aramak biraz haksızlık olur. Her şiir kendi benzerleri ile kıyaslanabilir ancak. Yine bazı arkadaşlar anlamsal sıkıntılar olduğunu düşünmüşlerdir. Mısra tekniği ucu görünmeyen bir deryadır şiir için. Mısraya anlam yüklemek, üstelik iyi yüklemek elbette çok önemlidir. Bundandır ki bazı şiirler hâfızalarımızdan hiç çıkmaz. Bu konudaki eleştirilere kısmen katılmakla beraber şairenin henüz işin başında olduğunu, sitede henüz üç – dört şiirinin olduğunu düşünürsek daha insaflı yaklaşmanın doğru bir yaklaşım olacağını düşünüyorum.
Ben şiiri başarısız bulmadım. Burada gördüğümüz birçok şiirden daha iyi olduğunu düşünüyorum. Şaireden daha iyilerini bekleyerek..
...Zeynep kardeşimin şiirini zirvede görmek ne güzel...daha önceki birçok şiiri de bu makama layık olan kardeşimizi gönülden tebrik ediyorum..Mehmet beyle şaire hanımın karşılıklı şiir mütealaları ne kadar güzel bir anlayış içerisinde ..art niyetin olmadığı her eleştiri baş tacı yapılmalı..bizler kusurdan münezzeh değiliz ki..hüzün ve melal ,kelimelri beni hep alıp götürmüştür...ve bunları tamamlayan kelime mahabet...Zeynep hanım kardeşimiz ne güzel söylüyor..Bizler inşaallah Hüzün Peygamberinin ümmeti olmakla bahtiyarız... ki o hüznü yüreğinde ve yüzünde sevgiyele harmanlayan Peygamberdi..
üzün! Kaç kafesinden ve dağıl yalnızlığa Emsalsiz esâretin erisin gayretinde Sahipsiz feraset ki gayretin hayretinde Tahammülü kalmadı büyüyen gamsızlığa Hüzün dik mâbedini en derin damsızlığa Meyveye dursun azmin saklanan safvetinde...
Günün şiirini ve şairini gönülden kutluyorum. Selamlar efendim.
Muhammedî nazara tözünden fer yürüsün Hiçbir ilim ölçemez olsun cesaretini Hüzün! Öyle bir kır ki asrın esaretini Sadece bir gönülden binlerce er yürüsün Bekledin ve beklettin; öde kefâretini! Hakikat madeninden hanene zer yürüsün...
MASINDA BÜYÜYEN EMEĞİNDE ÇOĞALAN ZENGİNLİĞİNDE OKUTAN HARİKA BİR ÇALIŞMAYDI....
Şiiri okudum..yorumları da..yorumlar her zamanki gibi.. Alkışlarda “Seçici Kurulu” da unutmamışlar….
Yorum yazmama kararı almıştım.. ve kararıma uyacağım da… Hece şiiri görünce dayanamadım.. affınıza sığınarak bir-iki söz söyleyeceğim…
Şair kardeşim biliyorum siz de kızacaksınız bana..belki diğerleri gibi silebilirsiniz yorumumu… ama şunu temin ederim ki hiçbir art niyetim yok.. olamaz da..
Ölçü ve duraklar tamam.. Kafiyeler güzel seçilmiş..tam ve zengin…
İki yerde değişik kafiye yapılmış.. bu tartışmalı bir kafiye yapısıdır.. Ama ben bu şekilde kafiye olacağını kabul edenlerdenim...bence sorun yok.. Yalnızlığa-gamsızlığa-damsızlığa Yaln-ız…gams-ız kafiye yaparken damsızlık dışarıda kalıyor.. Ama o da gamsızlığı kelimesiyle kafiyeleniyor… Mahfuz-mahmuz “uz” tam kafiye.. 2. ve 5. mısralarda ise mahfuz redif durumuna getirilmiş… Şahsiyet-mahviyet ile kafiye yapılmış…
Şiirin şekli tamam..söylenecek söz yok.. Ama muhtevası (içerik) için söylenecek çok söz var…
Hüzün! Kaç kafesinden ve dağıl yalnızlığa (Emsalsiz) esâretin erisin (gayretinde)
Emsalsiz-gayretinde fazlalık.. Gayretin hayreti ne oluyor..sadece kafiye yapılmak için mi kullanıldı.. Damsızlığa da aynı şekilde sadece kafiye için kullanılmış…
İnsan olmanın sırrı (kardeşin); muhabbette…..kardeşin fazla… İnsan kalma esrarı; şahsiyetinde mahfuz…bu mısra güzel…
Asırdan çekinirken (ayağındaki mahmuz) bu da anlamsız..sadece kafiye için.. Muasır duyarsızlık kavrulacak ebedde Sür atını duayla özündeki cennette Âzad olma gerçeği mahviyetinde mahfuz...
3. bentte de anlam zaafiyetleri var ama yine de kurtarır.. En beğendiğim mısralar.. Hüzün! Karanlığa vur Musa’nın âsasını Kör olan yüreklerde şefkat fâhiş fiyatta!
4. bentte nispeten düzgün..
Bekledin ve beklettin; öde kefâretini! Hakikat madeninden hanene zer yürüsün...
Kefareti ödeyince altın gibi kıymetli şeyler kazanırsın..
Evet kardeşim.. şiirle iştigal etmeniz takdire şayandır..bu açıdan tebrik ediyorum.. ve şiirinizin günün şiir olmasından dolayı da tebrik ediyorum..başarılar diliyorum.. Hatamız varsa affola… Umarım hakkınızı helal edersiniz.. Saygılarımla..
Önce hazmınızı ve hoş görünüzü tebrik ediyorum.. Şair yüreği bu olsa gerek..( ve tabii insan olmak )
İnsan kusursuz değildir.. Hangimizde eksiklik yok..insan sosyal bir varlıktır..ve birbirini tamamlar.. Kompleksiz insanlar eleştiriye açıktır.. eleştiriler her zaman doğru olmaz..
Amacım şiirinizi eleştirmek..eksiklerini gözler önüne sermek değil… Acizane bir şiir okuyucusu olarak ne anladığımı ifade etmek..
Af istemem..şu yüzdendi…eleştiri-yorum yazdığım insanlardan hakaret gördüm..hazmedemediler..üstatlar eleştirilmezmiş..
Bu açıklamalar sayesinde şiirinizi yeniden okudum ve yeniden düşündüm.. Bana yansıyan şekli yazdığım gibiydi.. Bir Arap sözü vardır: “Şiirin anlamı şairin karnındadır.” Tabii ki şiirinizi en iyi siz yorumlarsınız..
“-Hüzün peygamberinin (s.a.v) ümmeti olmamız ve efendimizin de Allah'ın(c.c) habibi olması sebebiyle yani; hüzün ve muhabbetin tabiri caizse en derin yerde birleşmesi..İki güzel halin "en güzelde" buluşması bize kardeş dedirtti..”
Bu çok güzel ifade..keşke bu haliyle anlayabilseydim..hüzün ve hubun kardeşliği.. hüzün ve muhabbet…hüzün ve sevgi…seven-sevilen..aşık-maşuk…habip-mahbup… bu haliyle muhteşem… melâl budur işte..izah etmekte her zaman sıkıntı çektiğim kelime..(melâl kelimesinin dilimizde karşılığı yoktur) bu açıklama benim için aydınlatıcı oldu…teşekkür ederim..
Üzülmenize üzüldüm.. lütfen üzülmeyiniz..üzülecek biri varsa o da benim..anlamamışım…
-"Mahviyet"ten kasıt ; insanın kendine gelmesinin,kendini bilmesinin mutlak olduğu dua halet-i ruhiyesinde kibir kanatlarını yerlere sermesidir.. "" Sür atını duayla,azad olma gerçeği özündeki cennette saklı.. Mahviyet…alçak gönüllülük ?!..
Hüzün! Kaç kafesinden ve dağıl yalnızlığa (Emsalsiz) esâretin erisin (gayretinde)
""Emsalsiz-gayretinde fazlalık.. Gayretin hayreti ne oluyor..sadece kafiye yapılmak için mi kullanıldı.. Damsızlığa da aynı şekilde sadece kafiye için kullanılmış…""
-Gayret ve emsalsiz kelimeleri de ve gayretin hayretine düşmek de tamamen bilinçli ve manada ısrarcı olmanın tezahürüdür..
"Damsızlığa" çatısı olmayan hüzün..Sığınacak penahın yok madem,o halde "damsızlığa" bir mabed dik diyor!
İnsan olmanın sırrı (kardeşin); muhabbette…..kardeşin fazla…
-Hüzün peygamberinin (s.a.v) ümmeti olmamız ve efendimizin de Allah'ın(c.c) habibi olması sebebiyle yani; hüzün ve muhabbetin tabiri caizse en derin yerde birleşmesi..İki güzel halin "en güzelde" buluşması bize kardeş dedirtti..
""Asırdan çekinirken (ayağındaki mahmuz) bu da anlamsız..sadece kafiye için.."" -Kafiye sıkıntısı çektiğim doğru fakat burada o sıkıntı yok!Emin olun...
Önce hazmınızı ve hoş görünüzü tebrik ediyorum.. Şair yüreği bu olsa gerek..( ve tabii insan olmak )
İnsan kusursuz değildir.. Hangimizde eksiklik yok..insan sosyal bir varlıktır..ve birbirini tamamlar.. Kompleksiz insanlar eleştiriye açıktır.. eleştiriler her zaman doğru olmaz..
Amacım şiirinizi eleştirmek..eksiklerini gözler önüne sermek değil… Acizane bir şiir okuyucusu olarak ne anladığımı ifade etmek..
Af istemem..şu yüzdendi…eleştiri-yorum yazdığım insanlardan hakaret gördüm..hazmedemediler..üstatlar eleştirilmezmiş..
Bu açıklamalar sayesinde şiirinizi yeniden okudum ve yeniden düşündüm.. Bana yansıyan şekli yazdığım gibiydi.. Bir Arap sözü vardır: “Şiirin anlamı şairin karnındadır.” Tabii ki şiirinizi en iyi siz yorumlarsınız..
“-Hüzün peygamberinin (s.a.v) ümmeti olmamız ve efendimizin de Allah'ın(c.c) habibi olması sebebiyle yani; hüzün ve muhabbetin tabiri caizse en derin yerde birleşmesi..İki güzel halin "en güzelde" buluşması bize kardeş dedirtti..”
Bu çok güzel ifade..keşke bu haliyle anlayabilseydim..hüzün ve hubun kardeşliği.. hüzün ve muhabbet…hüzün ve sevgi…seven-sevilen..aşık-maşuk…habip-mahbup… bu haliyle muhteşem… melâl budur işte..izah etmekte her zaman sıkıntı çektiğim kelime..(melâl kelimesinin dilimizde karşılığı yoktur) bu açıklama benim için aydınlatıcı oldu…teşekkür ederim..
Üzülmenize üzüldüm.. lütfen üzülmeyiniz..üzülecek biri varsa o da benim..anlamamışım…
-"Mahviyet"ten kasıt ; insanın kendine gelmesinin,kendini bilmesinin mutlak olduğu dua halet-i ruhiyesinde kibir kanatlarını yerlere sermesidir.. "" Sür atını duayla,azad olma gerçeği özündeki cennette saklı.. Mahviyet…alçak gönüllülük ?!..
Hüzün! Kaç kafesinden ve dağıl yalnızlığa (Emsalsiz) esâretin erisin (gayretinde)
""Emsalsiz-gayretinde fazlalık.. Gayretin hayreti ne oluyor..sadece kafiye yapılmak için mi kullanıldı.. Damsızlığa da aynı şekilde sadece kafiye için kullanılmış…""
-Gayret ve emsalsiz kelimeleri de ve gayretin hayretine düşmek de tamamen bilinçli ve manada ısrarcı olmanın tezahürüdür..
"Damsızlığa" çatısı olmayan hüzün..Sığınacak penahın yok madem,o halde "damsızlığa" bir mabed dik diyor!
İnsan olmanın sırrı (kardeşin); muhabbette…..kardeşin fazla…
-Hüzün peygamberinin (s.a.v) ümmeti olmamız ve efendimizin de Allah'ın(c.c) habibi olması sebebiyle yani; hüzün ve muhabbetin tabiri caizse en derin yerde birleşmesi..İki güzel halin "en güzelde" buluşması bize kardeş dedirtti..
""Asırdan çekinirken (ayağındaki mahmuz) bu da anlamsız..sadece kafiye için.."" -Kafiye sıkıntısı çektiğim doğru fakat burada o sıkıntı yok!Emin olun...
Mananın derinliğinde deryada köpük köpük heceler, ak ve aydınlatıcı..
Beşer zannetmesinki deniz köpüğünden küçüktür..Hüzün köpükse ruh ve inanç denizdir, itikat ve imanın deryalarında ak köpüklerle beraber kulaç atanlara ne mutlu..
Her haliyle mükemmel vede anlam dolu bir şiirdi düşündürücü vede öğretici kutlarım şairi vede şiirini TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle Allaha emanet ol..yunus karaçöp..yudumyunus
Hüzün kaç kafesinden ve dağıl yalnızlığa Emsalsiz esâretin erisin gayretinde Sahipsiz feraset ki gayretin hayretinde Tahammülü kalmadı büyüyen gamsızlığa Hüzün dik mâbedini en derin damsızlığa Meyveye dursun azmin saklanan safvetinde
yüreğinize sağlık çok güzel bir şiir okudum efendim saygılar
Muhammedî nazara tözünden fer yürüsün Hiçbir ilim ölçemez olsun cesaretini Hüzün öyle bir kır ki asrın esaretini Sadece bir gönülden binlerce er yürüsün Bekledin ve beklettin; öde kefâretini! Hakikat madeninden hanene zer yürüsün.............Tebrikler yüreğinize sağlık bu dizeler süperdi.....
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.