46
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
4409
Okunma

Göç yaşanıyor zerreden kürreye
Denizler, zaman ve insan göçüyor
Düşün ki niye
Yüreklerde masiva göçüyor
Ve koca bir enkaz yığını
Sonra yüreklerden enkaz göçüyor
Gidiyoruz yalınayak üstelik yaya
Göç var sılaya
Ne leylek gagalarında gelip giden mevsimler kalacak
Ne eylüller kırlangıç kanatlarında süzülecek
Düşün ki
Ne var üzülecek
Belki bir damla yaş süzülecek gözlerinden
Ama süzülmemeli işte
Üzülmemeli insan
Yağmalansın göçten arda kalan liman
Şimdi ne kadar da anlamsız zaman
Geride kalacak melül akşamlar
Güneş yılgını zemheri soğukları
Ve korkak geceler
Yorgun gözlerinden son kez geçecek gemiler
Sirenler son kez çalacak
Çığlık çığlığa martılar son kez uçacak
Dağıt kafandaki yersiz dumanı
Şimdi soğuk iklimlerden sıcağa göç zamanı
Hazanlarda hüzünler ölecek
Son demde ölüm vurulacak alnından
Göçüyorsun her mevsimi bahar ülkeye
Bakmadan arkana
Ve üzülmeden
Süzülüyorsun sılaya
Yanık yüreklere yağsın yüce dağların dumanı
Şimdi zamandan öteye göç zamanı
Yaralı gönüller can bulsun gözlerinde
Ve tomurcuklar patlasın bahara
Gül
Hadi gül son kez
Dikili kalsın gözlerin bir noktaya
Gider gibi çöllerden vahaya
Bakar gibi on dörtlük bir aya
Geçiver işte
Geçiver diğer mutlu yakaya
Bırak faydasız bir o kadar da gereksiz el/amanı
Şimdi hayattan öte göç zamanı
Bütün göçler “O”na
Anlasana
Sözüm bana
Sonra sana
Yalnız, yalnız “O”na göçümüz
Yunus ÇETKİN
Simav, Ocak 2010
5.0
100% (24)