8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
5477
Okunma

Sessiz sakin bir İstanbul akşamında
Her yer bembeyaz kar
Sanki ipekten bir örtü var hayatın üzerinde
Tipinin sesine karışan yüzlerce beyaz kelebek
Kâh yüzüme kâh kirpiklerime konuyor
Her attığım adım, bir iz daha bırakıyor arkamda
Bu meçhul yalnızlığıma giden adresler de
İçimde hiç susmayacak sandığım
Bütün sesler suskun
Sanki kendimden bile uzak bir yerlerdeyim
Bütün boşluklarım dolu
Ölümle hayat arasındaki uçurum kapanmış
Asude bir gelin gibi her yer bembeyaz
Her yer tertemiz ve masum
Sadece içimde durmadan inleyen neyin sesine karışan
Hiç de alışık olmadığım kıraç ama muğlak
Ne kahkahaya ne de ağlamaya benzeyen
Derin bir keder var
Marmaranın göl kadar suskun olduğu yüreğimde
Çığlık çığlığa bir balığın peşinde martılar.
Hande
5.0
100% (3)