7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1194
Okunma
yalnızlık farkettirdimi kendini
dort duvar mahkum ettimi
ve
kimsesizliğin çığlığı döktümü zehrini
yüreğine bir dokundur elini
karanlık prangasını taktığında ışığa
gözlerin kelepçelendiğinde
ve yarın ...
seni bırakıp gittiği o güzü hatırladığında anda anlayacaksın
yalan olduğunu sevdaların
yokluğuna inanacaksın umutların
inandıracak o kirpikleri bileiçini titreten sevdiğin
mecalin olmayacak nefes almaya
ve meyledecek tekrarminel aşk yarıda kalmaya
kalemi kırılacak kalbinin
satırların ne yare hhaz sunacak ne içini yakacak
kırık kalemin titrek dilin gitme diyemiyecek
satırlara dökülemeyecek gizi bergüzarın
ne dünün belli
ne bugunun ne yarının
ah o gözlerinin haseni sevdiğimin
ah o gönül gardiyanı mahsenimin
ah gittiği o güz
o nar-ı hasret
birgün beşeri kalbim toprak olacak elbet
dayan ey ah-u zarım diret
bu sevda mezarda bitmeyecek
gittiği gibi geri gelecek
ve su serpecek
yine gözler,ime yaş değdirecek
yas ekecek gecelerime
ayazıma dahada buz tepecek
geldiği gibi geri de gidecek
canıma tez elden bir çare ya RAB!
yar gelip geçmeden
bu ruh bu bedenden geçecek...
varlığına yokluğuna her sürgününe yandığım....
5.0
100% (4)