1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1553
Okunma
inandırmalı gölgemi kapılara
kıbleye çömelmiş arzunun şiir defteri
ve sonra öpülmeli yeniden
büyülü ezginin ince dudakları
varasım gelir bir ömür derin uykuya
doğmuşluğuma bir ebe şahit
dlinde sözcük olmayan
gövdeye göveren dilsiz
kan revan içinde ay parçası
an nem
yoksunluk taşıdım ipek şalvarından
tutuşmuş bir merdiven
çıktığım katı yangınlar besleyen
beyaz gülüşler kaldıran güvercindin
şimdi hangi yeldesin
öksüren bir kuruluk
teğet geçer gözlerimden
ağladığıma bir dere inansın artık
yoksa pul olup balık sırtında
aşk ile ömrü koyaklarda
aynasına tutacağım
başım dikleşen sancılara
kaya ve tuz
yarayı derinden işeyen
ilk tanışıklığım
dudaklarımda o kanlı taş
borcuna sadık
öpmekten bir açlığı
derinden incelesin korkak bir sululuk gözleri
tozlu camlara
adını çizmiş yağmur damlası
ilmekler atan bir büyücü kasesinde donmuşum
erimek için dudaklarını bastır
mühr ile kınnaplanmış kalbime
bir gül açsın kitapsız yüzüm
ey divan
soylu çocuğunu giydir yeniden
menekşe toplayan çiğdem yok artık omuzumda
sesinde durmayı öğrenmeliyim
uzun soluktan inmeyi kuyulara
çenemde yorgun kısraklar emdiğim rüzgar
az demin esti burdan dört nala kalkışmalar
vahşi bir hayvan huylanıp durur
incinip oyundan cayan suratım
bir avuç suya yalvarıp
dudağım üstüne etmeli yemin artık :
sütü kesilmiş kuşkular
Hüseyin Bozkurt
5.0
100% (2)