sen ki
gül ömrü kurudukça dudakta
göğsüne askılanmış bir
çocuk kaldım
hüzün diyorsun durup dururken yarama..
gece saplı yarasa
çığlıklarla erir gümüş renkli asma
asılır tüylere kıpkızıl
bozulan bağ kılçıkları
sen ki yatılı kaldığım gövde..eylüllere
çitlere..seslensem adın geçer güvercin
güvercin adlarıyla çağrılır tüm kasabalar
yarasa dudaklara
sesi soyun
çığlıklar geç ucunda memelerin
çeşme başı topallayan şafak
mavi üşüyen güvercin
as beni
hüzünlerinden ..sonra doğur..
güneşe yakın
Hüseyin Bozkurt