Aşk sadece vücut kimyasallarının azması değildir
Aşk bazen konuşamamaktır, sadece bakışmak
Aşk öyle yatak odasında biten sahteliklere yorulmamalı
Aşk utanmaktır, bakamamak sevgilinin yüzüne
Aşk bir lütuftur, hediyedir Tanrıdan bize
Aşk iki dudağın arasında bitmemeli, tükenmemeli
Aşk ateştir yakar pare pare yürekleri acımadan
Aşk kelebeğin iki kanadının arasındaki havayı solumak kadar nadirdir
Aşk nefes yerine umudu solumaktır, yaşamak “elbet bir gün” diyerek
Aşk sonbahardır döker yapraklarını tazelemek için kendini
Aşk kışa benzer bembeyaz bir gelinlik gibi tertemiz
Aşk bahar gibi açar çiçeklerini cennet bahçesi misali
Aşk yaz gibi gölgede besler güzellikleri
Aşk sevgilinin sana geldiği ilk gündür
Aşk çikolatayı bölüp büyük parçasını sevgiliye vermektir
Aşk gülü sevgili için koparıp koparmamakta tereddüt etmektir
Aşk ağlamaktır şükrederek bağışlayana, ona sahip olduğun için, sevgiliye esir olduğun için…
Aşk bazen kapı gıcırtısını bile sevgilinin sesi sanmaktır
Aşk sevgili için ağladığında, gözyaşlarını sildiğin mendili saklamaktır
Aşk bir bankta sabahlamaktır sevgiliyi son kez görebilmek için
Aşk beklemektir, gelmeyeceğini bile bile
Aşk affetmektir, gururu ve onuru hiçe saymak
Aşk özlemektir, yanındayken bile deniz kokulu sevgili
Aşk güle renk vermiştir bülbülün kanıyla
Aşk öyle bir şeydir ki vücut taşıyamaz, ağlar…
Aşk kalbe, bedene, akla söz geçirememektir
Aşk asansörü kullanmamaktır ama merdivenleri üçer-beşer çıkmak
Aşk Fenerli olup ta Karakartal marşları söylemektir
Aşk nisan yağmurlarıyla ıslanan toprak kokusuna benzer
Aşk karşılık beklemektir, bulamayınca vazgeçmemek
Aşk kabullenmemektir ayrılıkları, mücadele etmektir kalan kırıntılar için
Aşk sahilde akşam güneşinin, sevgilinin gül yüzüne çarpmasıdır
Aşk iyi ile kötü arasında sıkışmış bedensiz bir varlıktır
Aşk söğüt ağacına benzer, meyvesiz ve fedakârdır
Aşk feda etmektir öyleyse kimi zaman
Fedakâr aşk vasiyetini hazır tutar, Aşk tek kişiliktir o vakit!
Aşk ölümlü dünyada ölümsüzlüktür
Aşk böyledir işte isterse güldürür istemezse öldürür
Aşk’ı kaybedersen bir daha bulamazsın…
Rind-i Şeydâ
(15-01-10 02.03)
(Aşk için mücadele edip, kaybetmemek için direnenlere…)