8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2128
Okunma

---------------------------------((((()))))---------------------------------
Yalın kişiliklerin icraatlarına meyleden saki sencilik portresi duvarımda
Meziyetsiz kusuriyetlerin topuk uçlarında ezilen dizelerimin feryatları ile
Nasır tutan kalplerin yok olmuş yarınlarına kanar "GÖK" gözlü Leylalar
Adalet yeminlerine bir isyan şekillenir kurtlanmış yaralarımın koçanında
Âşıklığa kayan gönlümün boyasını tırnaklarınla kazımıştın acıtarak
Senden başka ne çıktı fırınlanmış sim astarımın altından, senden başka ne?
İlk Nefesimden bu yana aradığım Ab-ı hayatı bulmuştum tükürük bezlerinde
Ortada kalan yüreklerde bir yatıklık sezdim, Sodom’dan kalan bir hastalık
Sevgiyle baktığın gözlerimin rengi soldu, âmâ oldu karanlık deryalarda
Dalgalı saçlarını süzerdim, süzerdim de alabora olurdum parçalanırdım
Dudaklarından dökülenler söz değildi sanki aşk-ı ferman varakası
Yazık oldu hayallere, erleşemedi! Mertleşemedi! Şımaramadan öldü!
Sıcacık ikliminin kabuklarından çiğ damlası gibi düştüm ayaklarına
Yanılgı istilalarının gölgesinde köleleşen aşk töresinin kurbanı oldum
Dağları deldiren, çölleri yürüten, alev alev yakan aşklar mı büyüktü
Yoksa parklarda, banklarda sabahlattıran aşkın mı küçüktü bu âlemde?
Dizlerimin üstüne çökerdim önünde, semmikatil kesilirdi sözlerin!
Çift taraflı aynaların azizliğiyle bocalanır kara sevdamın yüzsüzlüğü
Kuru kalabalığın içinden önce kokun sonra yokluğun çıkagelir karşıma
Derdi veren Yaratan dermanı da verir elbet diyerek beklerim sadakanı
Acı çekmenin zevki bu kadar mı tatlı olurdu Ey mahareti dilinde olan
Terk edilmişler matinesine gönderdim yiğitlik ibaresinin ilk beş harfini
Çamurdan yaptığım oyuncaklarım vardı arkamda bırakamadığım, kırdığın!
Anarşist ruhlar sahte cennetlerin kapısında uyuklarken ben sana kaçardım…
“Aşk Kutsaldır” dediler bana, ulaşamayacağım kadar kutsal olduğunu bilemedim
Kulluğuma sarmalanan nefsinin pislikleri zehirledi köpekleşen gururumu!
Mahcubum gençliğime, mahcubum geçmişime, mahcubum geleceğime…
Bugünüm meçhul! Kaçarım…
Kaçardım da ölüme susardım
Ölüm güzeldir, siyah-beyaz kadar güzeldir
En az haftada iki kez ölmek gerekir
İçi papatya dolu çukura yatıp beklemek
Kendimizi öldürüp tekrar doğmak gerekir
Buna ben inanmadım sen niye inanasın ki?
08-05-2010 01.20
-İzmaritin sana anlattıkları-
5.0
100% (5)