1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1837
Okunma
Sobanın yanında oturuyorum
gölerim kapalı değil,
seni düşünüyorum
oradasın, ama sadece zaman kefil.
Bilirsin,
koskaca bir yılın
bir haftasına sığdırırım ,
sonra,
bir yıl yaşatırım
bu bir haftanın hayalini.
Artık yetmiyor sevdiğim,
yetmiyor,
bu bir haftanın hayali
avutmuyor yüreğimi.
İşte şimdi zaman sensiz,
gelmez o bir hafta
isteksiz;
hergün olürüm,
ölüm kefensiz
ölümüm bedelsiz.
Ben bunu istemedim
hiçbirzaman,
keşke istemek bir çare olsa idi
geçerken
aynı yoldan;
gerçek,
gerçek yok
sevgiden doğan.
Gözlerin herşeyi ezip geçiyor,
ya ben ya hayatım
gerçekte sizleri neden hatırlamam,
yada hakkınız
bunu ben dahi anlamam.
Tutkudan desem,
ellerine dokunmak aklıma gelmez,
aşktan desem
buna inanmayı yüreğim beceremez,
gözlerin desem,
zaman bedel biçemez;
birtek sevgi
işte o
ondan desem
bu benim değil senin meselen..
Ben görevimi tamamladım,
yüreğimi
zamanın treni ile sana yolladım,
geçtiğinde zaman
garda sen olaçaksın,
o yırtıp attığın kağıtdaki gibi
ya yüreğimi kollarına alaçak
ya yırtıp ataçaksın;
Bu son tren
geriyen hiçbirşey kalmasın.
4 OÇAK 1996.
Karkın Nihat BAĞCI
5.0
100% (2)