Ya gitme uzaklara, ya albeni yanına,
Yüreğim yarım benim, dayanmaz nisyanına,
Söyle hangi zehirdir, böyle girdi kanına?

Keskin ayazlar gibi, vuruyor dört bir yandan,
Bir başıma kalırım, geçerken böyle candan...

Bu mu hayat dediğin, ben mi yanlış anladım?.
Açmadım hiçbir zaman, goncalarla kanadım,
Kaydım yok hiçbir yerde, silindi işte adım!

Zaten adsız doğmuştum, yine kalırım adsız,
Zaman üstü geçerken, hem kolsuz, hem kanatsız.

Çok kadim bir arzuyum, okunmaz kitabesi,
Kitapsız bir zamanın, olur mu alfabesi,
Yıkılıyor gün be gün, işte gönül kabesi !

Yüreğinde bir yara, dön şimdi dört bir yana,
Can demeye gör bir kez, cana kıyan kıyana...

Gerçekler koynumuzda, yatar sarı rüyaya,
Bir pula satılırken, sözlerimiz riyaya,
Ay çatlar aydınlıktan, kar eder mi amaya?

Aşk olsun demeliyim, oynatmadın kılını,
Onca yalan, gerçeğin yolarken sakalını...

Hiçbir şey değişmiyor, geçtim onca aynadan,
Madem olmadı duyan, uyan artık rüyadan,
Hem tutuştur ocağı, hem de ateşinde yan!

Önemli değil artık, neresinde durduğun,
En kutsalı ateşin, senin tutuşturduğun...




Hayrettin YAZICI