2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1232
Okunma

İnsan debelenmekte olduğu hayatın,
Bir anda tabanlarında buldu kendini.
Terazinin kefesine konmayan akıl,
Düşüncesiz beyni yapmadı mı çakıl?
Uzayla arzın mânevi sırları,
Bir kör düğüm olarak kaldı,
Dinden mücerret kalpleri,
Çölde serap avına saldı,
Kalp, kasap oldu mu zihinde,
Hevâ ve hevesler ilah olur,
Düşüncesiz beyinlerde.
Akıl, nakilsiz yolculuğuna,
Kendini inkâr ederek başlar,
Bu bağnaz yolculukta,
Önüne çıkan düşünceleri haşlar.
Kâlû belâda hani bir söz vermişti;
Bu dünyada, hakka uyacağına,
Ondan uzaklaştıracak her şeyi,
Ayaklar altına alacağına,
Karşısına çıkan zalimlere,
Hakkı haykıracağına,
Ondan uzaklaştıracak putları,
Bir bir yıkacağına,
İmanın çelik zırhına sarılıp
Müslümanlardan olacağına,
Hak ve adaletten ayrılmayacağına.
Mal, can onun emânetiydi,
Sınırlı yaşamında,
Bu emaneti korumak,
Tüm aklıselimin göreviydi.
İslam; emânettir aklı olana,
Düşünüp de hakkı bulana…
8 Mayıs 1992
Konya
5.0
100% (3)