sicim gibi yağıyordu yağmur
sıvanıyordu gelmiş geçmiş tüm duygularıma
senden aldığım her şey ıslanıyordu bir bir
dağılıyordu elde yazdığın mektupların
çini mürekkepli ebrulisi
ben ağlıyordum / çünkü
gözlerinin ebemkuşağı renklerine dayanamıyordum



bir bıçak kıyıyordu ikimizi de / lime lime ediyordu derimizi
sağanak alıp başını gidiyordu / bizden habersiz / kendi akışına hayran
yine de gülüyorduk / gözlerimiz yaşarana kadar
o sele kapılsak da kapılmasak da / ölüp ölüp diriliyorduk
hiçbir peygamber görmeden bizi / sonuncu kez ölüyorduk



senden bir gülümseme diledimdi
dudakların kadar kırmızı olması gerekmezdi
ellerim ellerine değmiyordu artık / gittikçe uzaklaşıyorduk



uykusuz bir geceden sonra / içmek kadar sarhoş bir sabahta
ağlıyordu sağanak camlara vura vura
neye dokunsak kırılıp dökülüyordu
bir suçlu arıyordum ben / gazete sayfalarında
gözlerim sadece seni görüyordu
bulup bulup öpüyordun sen
yitmiş bir kırlangıç yavrusunu
ve suçlu masum oluyordu




kara kanatlı bir bulut düşüyordu önümüze
hayır / demek elden gelmiyordu
yürüyorduk peşi sıra / kanlı bir ağrı ayaklarımızda
medli cezirli ıslak bir yolda / gidiyorduk döne döne



en derin kuyunun başında beni bekle
doya doya ağlıyor sağanak
sakın düşme