1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1274
Okunma
Ne ketılın suyu kaynıyor sensiz
Ne de kahvenin tadı var
Dedim ya yağmurları bile terk etti
Her damlasını bir melek indirirmiş oysa
Gittin diye melekler de gitti
Koyu bir hüzün kapladı şehri
Yokluğuna alışayım diye Yakup’un sabrını diliyorum
Hasretin kış gibi hastalıklı olacak yüreğimde
biliyorum
Gece bu kadar gaddar olmamıştı
Yanağımdan gözyaşlarım inerken meleklerin
Yağmur damlasını hatırlayacağını mı sanıyor
Bulutlar
Şimdi helecandan tırnaklarımı yiyorum
Şuursuz bakışlarım var ayna/ya/da
Kır/ı/k hikâyeler(in) den birisi daha ayrılığın
Su gibi çıplak bir mevsim
Kıyama duruyor dalgalar /içimde
Gözü yaşlı ve u/mut/lu bir kadın
Derinlikse Yusuf’un kuyusu kadar
Hâlbuki burada şeker (de) yok karıncalar…
Bende elem
Bende mor melal
Mehmet Türkmen
Mükremin Karaca’ya aittir