0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1626
Okunma
Gülşen’e
Şampanya renkli yapraklar yere düşünce
Ağaçları çıldırtan yalnızlığa bıraktı mevsim
I.
Diz çöktüm
Boynumu önüne hükümsüz koydum cellat
Efsunlu ve kanlı kılıcınla sula toprağı
Çünkü dokunacaktım
Tohum atacaktım haram tarlalara
Şeytan böyle istemişti
Kızgın mısın mavi elbiseli kadın
Bilsen arafta kaldığımı
Ağladım yoktun sen
Ağladım
II.
Dalga kıranlar kırdı boynumu
Damla olup düşmeden abis karanlığıma yakamozlar
Kanatlarında derviş kuvvetiyle uçuyordum çavuş kuşunun
Bulutlar iklim değişikliğiyle getirdi seni
Sırt üstü yatan bir kadın
Ardımı döndüm suskunluğuna
Sulamadım kurumuş tenini ahududunun
Sağımda buldum düşünürken seni
Yalnızlığına yatırdım
Hayalimde üstündeydim bulutunun
Yıldırımların kopacağına emindim
Girseydim çığlığın kulaklarımda yankılanırdı
Arzun göğe yükselirdi
Bir elmaşekeri gibi tadardın
Erirdi katı vücudun güneşin dokunduğu buz nasıl eriyorsa
Su olurdun, çağlayan olurdun, coşardın
Bakma bana öyle gizliden gizliye
Annemin yetiştirdiği saf çocuğum
Sen lamantini
Açıverseydin sineni, çağırsaydın sinene
Gelirdim bir dilim ekmeğe nasıl gidiyorsa veletler
Gelirdim
........... pişmanım……….
Keşkelerim…………………
Bin bir tane………………..
…………Şimdi …………….
Sana bir canan borcum var
Hadi bana evet de!