6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2129
Okunma

Gülce Edebi Akım içinde " BAHÇE" nazım türü hakkında kısa bilgi:
Bu nazım türü, GÜLCE Nazım türlerininin hepsini ya da çoğunluğunu bir şiir bünyesinde bulundurmaktadır. (Burada Gülce’ nin "Sone’m ve Üçgen" nazım türlerinden bir seçki bulunmaktadır.)
Nazım türlerinin şiir içinde konuyla bütünleşen bir tarzda yer alması tamamen şairin insiyatifine ve şiirin akışına bırakılmıştır.
Gülce/Sone’ m:
Batı edebiyatındaki "Sone" nin değişik bir versiyonudur. Kuple oluşumu Batı Edebiyatındaki "sone" ile aynıdır.
Batı Edebiyatında kafiye yapısına göre sone türleri vardır.
Fransız sone’si (abba-abba-ccd-eed)dizilişi ile;
İtalyan sone’si (abba-abba-ccd-ede)dizilişi ile,
İngiliz sonesi ise Fransız sonesinin kafiye dizilişini muafaza ederek, ilk 10 mısrayı bir bent yapmakta, son iki mısrayı ayrı bir bent yapmaktadır.
Türk edebiyatına Servet-i Fünuncular döneminde giren sone’yi bizim şairlerimiz çeşitli şekillerde kullanmışlardır.
Türk şiirine yeni nefes alanları sunmaya çalışan GÜLCE edebi akımı, Fransız,İtalyan ve İngiliz sone kafiye dizilişlerinin dışında yeni bir kafiye dizilişi ve adı önermiştir.
SONE’ M’in şekli ve Kafiye şeması şöyledir.
-------a
-------b
-------b
-------a
-------c
-------d
-------d
-------c
-------e
-------f
-------f
-------e
-------g
-------g
Hece vezni ile yazılmakta ve hecenin 7+7=14 ölçü-kalıbı kullanılmaktadır.
Gülce/ Üçgen:
Şekil itibariyle ÜÇGEN’e benzediğinden bu ismi almıştır. Azdan çoğa, çoktan aza doğru hecelerden oluşan mısra yapısı vardır. Hece veznimizde yeni bir nazım çeşididir.
Mısralardaki hece sayısı çok önemlidir. Mısra kaç hecelikse, hece sayısını ihtiva eden satırda yerini almaktadır.
-1
--2
---3
----4
-----5
------6
-------7
veya bunun tersi olan;
-------7
------6
-----5
----4
---3
--2
-1
Hecelerden oluşan başlı başına bir kalıptır.
Şair dilerse, çok değişik şekiller ve dizilişlerde de ÜÇGEN türü şiir yazabilir. Önemli olan, hece sayısının artış ve eksilişindeki sıra sayısıdır. İstenilen hece sayısı ile başlanılıp, istenilen hece sayısına kadar üçgen uzatılabilir-kısaltılabilir, iki ya da üç, dört üçgen taban tabana, ters veya değişik şekillerde de bir araya getirilebilir.
Kafiye oluşumunda şair tamamen özgürdür. Dilediği şekilde kafiye dokusunu oluşturabilir.
Gülce Edebi Topluluğu
Ben kendimi bulmuşum sende beni görerek
Fikrimin bahçesinde bir âsûde kul yârim
Gönle nakış etmişim kirkitime tel yârim
Mahremin hırkasını ilmik ilmik örerek
Bu bende ki kasırga koparır iplerimi
Dönersen limanına dönmeden ben gazele
Durulur birden bire içimdeki zelzele
Tutundur muştularla toprağa saplarımı
Soyundum korkulardan beklerim ki gelesin
Yuyup pakladım seni özümün Kevser’inde
Ömrümü eklemişim gezinirim teninde
Sevdanın höllüğünü istedim eleyesin
Sen seherle gelenim sen baharım sen yazım
Petek petek balımsın sen alnımdaki yazım
De
De ki
Sevgili
Geleceğim
Dinlesin kurt kuş
Karşı kıyıdan...Yel
Salsın sesini
Yüreğinin
N’ola
De
Bedeli ödenmemiş taşların izi bende
Kalsa da ders veriyor hayat bu vura vura
Güz harmanı savrulur yetişmeli vapura
Açılır can suyunun kafesi perde perde
Geri dönüşü olsa derim, haydi, sil baştan
Hesap kitap yapmadan yaşamalı aşk ile
Nasılsa ayrışıyor sıratta bozuk, hile
Her gece şafağıyla gelmeli doğmalı tan
Ses versene Cano can dayanıp omuzuma
Bazı kuru bazı yaş çalıya basmadık mı
Kendi çarmıhımıza günahı asmadık mı
Eriyiktim tırtıla döndüm girdim kozaya
Ah, gönlüme dolayıp çözemediğim ağım
Ekin vakti toprağa düşen tanem, başağım
Sus
Sus ve
Şarkımı
Dinle! Dinle
Bölme sesimi
*
Sen gülistan sen gülüm cevrimdeki bülbülüm
Gel, nasıl gelirsen gel dere tepe yamaçtan
Kıvrım kıvrıma dönen su köpüğü burgaçtan
Sen ezelim ebedim mor dağımda sümbülüm
Dolan, dolan gönlüme, donar üşürüm ama!
Gel çileye dolanan gönlümün sarmaşığı
Gel gözümün ışığı, iflâh olmaz âşığı
Ey
Gözüm
Ey, sözüm
Ey, rengarenk
Kuşağım gitme
Kal başım üstünde
Seninle varım
Refika Doğan Antalya, Nisan 2009