6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1145
Okunma

Dağ gibi bir dostun mısrasının verdiği ilhamın bende bulduğu yansımadır. Teşekkür ediyorum sevgim ve dostlukla...
“Biliyor musun?” diye başladığın
Cümleleri hatırlıyorum yokluğunda
Elbette biliyorum…
Ama unutuluyor onca sene
Yan yana uyunduğunda.
Unutuluyor be sevgilim
İlk gördüğünde karnına saplanan ağrı
Titreyen ellerin ve
Ürperen tenin
Unutuluyor nedense…
Sonra, kuşlar göç ediyor bir bir
Yalnız kalmak istiyor ruh, her nedense
Ağlamak bile gelmiyor içinden de
Gülemiyor nedense
Çocukken avuçlarıma düşen karlar düşüyor aklıma
Uzak bir ev kuruyorum,
Çekip gitsem diyorum…
Diyorum da…
Gidemiyor insan, gidilmiyor
Hep bir mani
Hep bir bahane…
“Biliyor musun?” diyerek,
Başlıyorsun her güne,
Evet, biliyorum sevgilim…
Söylesene,
Sen biliyor musun?
Neden bu kadar istediğim halde
Bir adım bile uzağa gitmeye
Hiçbir zaman cesaret edemediğimi?
Düşündün mü hiç?
Söylesene…