2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1130
Okunma
Yağmur dövüyor penceremi
gözyaşlarım ise yanaklarımı
tutamıyorum kendimi
sana , giderken el salladığım
o penceredeyim.
Son görüştüğümüzmüş bu pencere
sen gittin, dönmedin.
Bu pencereye;
ne bir kırlangıç yuva yaptı,
ne de karşıdaki badem
pembe çiçeklerini açtı.
Şimdi içim çok acıyor
yokluğun bir kara bulut,
benim çaresizliğim ise
kar fırtınası;
ne sana ulaşabiliyorum
ne de sen dönebiliyorsun
bu kadar çaresiz mi kalacaktık?
Yağmur dövüyor penceremi
bir ürperti var yüreğimde
sen derdin ya!
İlk yağmurlarla,ilk yaprak dökümüyle
ilk kırlangıçlarla döneceğim sana.
Hani neredesin?
İlk yağmurlar pencereme yağıyor,
ilk yapraklar dökülüyor ağaçlardan,
ilk kırlangıçlar geldi ve yuva yaptılar
hani sen yoksun.
Yağmur dövüyor penceremi,
gözyaşlarım ise yanaklarımı
ayaz donduruyor yüreğimi
anladım artık iyice
sen unutmuşsun beni
çıkarmışsın yüreğinden,
son söylenen şarkılar gibi
veda edipte gitmişsin
ben anlayamamışım seni.
5.0
100% (1)