5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1787
Okunma

Aloğlan , der ki güle
Bir diken olam şu güzel yaprak evinde
Gül, der ki Aloğlan’a
Bir heybe olam Aloğlan elinde
Yolcu görür Aloğlanı der ki
De ki bana bir güzel laf, Aloğlan
Eyleyim seni saraylara sahap
Aloğlan gülümser yolcuya
Be hey yolcu , sen ki saraylar gezmişsin
Yüce divanlara ermişsin
Bir lafa saray feda edersin de
Sarayında ne diye demlenmezsin
Yolcu şaşırır utanır...
Bir güzel laf istemiştim
Şimdi bir acı lafla giderim
Sarayı neyleyim ,
Güzeli neyleyim
Lafı yemişsem zehir niyetine
Balı ne eyleyim...
Aloğlan üzülür yolcuya
Sen bakma bana yollarda yoksul durduğuma
Gün güneşimle başlarım kahvaltıya
Öğlen güneşimle uzanırım mevlaya
Bir de akşam güneşi vardır ki cihan da
Oturur ağlarım hemi kurda , hemi insanoğluna
Var git sarayına da seyreyle pencerenden
Ahı kalmış mıdır güneşin sana
Dua et yaradanına
Karanlıkta yıldızsız koymasın seni
Karnını doyursun
Üstünü örtsün
Bu dünya evi kalmaz nasılsa, ne sana ne de bana
Güle güle gidesin, sakın ağlama
Bir gül görürsen dikenli
Onu da ağlatma
Güllerdir bülbülleri söyleten
Tatlı dillerdir yılanları iyileştiren
Aloğlan der ki
Ne sen üstünsün benden
Ne de heybem üstündür bir gül’den...
Nurcan TALAY
5.0
100% (2)