Düşünce; kıldan ince gerçek; kılıçtan keskin Akmıyor, donmuş akmaz, insan denen muslukta Yüze aldanma riya, derinden derine in İnsan cezayı çeker tükürdüğü kusmukta
İhya, lûtuf, kerem, hak, hukuk; haklıya perhiz Ona serinlik gölge, sana mahşeri dehliz Hesap yok diye yatın, yatın bugün de, eh siz Hesap mutlak mizanlı, imdatsız çukurlukta
Adalet Hakk kurşunu, naletse namlu nalet Doğrusun izbe kafes, eğrisin Dünya; alet Nankörün unuttuğu: “Ya Rab medet! Ya medet!” O eğriye dalkavuk, utanç veren kılıkta
Kim midir o, kim olsun, birimizin birisi Halâ öldü sanılan hayâsızlık dirisi Ben cüretsizde nefes almakta bir yarısı Bir yarısı etini pazarlayan şıllıkta
Hani! Ezan ilâhi davetti ya, duyulmaz Hazır safta hani bir yer vardı ya, uyulmaz Kalemler Hakk’ı yazar, kalemsizler ayılmaz Uyku kalbte, istihza ağzındaki ıslıkta
Yarab! nefisler ölü, nefse hâkimler ölü Bir insan kan çanağı, iki insan kan gölü Üç insan kum tanesi, dört insan bir kan çölü Beş insana hayat yok, hayat yok bu pislikte
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yarab! nefisler ölü, nefse hâkimler ölü Bir insan kan çanağı, iki insan kan gölü Üç insan kum tanesi, dört insan bir kan çölü Beş insana hayat yok, hayat yok bu pislikte
ABİ ALKIŞLAMAKTAN BAŞKA NE DİYEBİLİRİM ÇOK GÜZELDİ
Yarab! nefisler ölü, nefse hâkimler ölü Bir insan kan çanağı, iki insan kan gölü Üç insan kum tanesi, dört insan bir kan çölü Beş insana hayat yok, hayat yok bu pislikte
Doğru duvar yıkılmaz Adam olana kurşun sıkılmaz Duyarlu yürek gerek kara karanlıkta Masum ve dürüst adamlar var şiirli kararlılıkta...
Saygılarımla efendim; doğru söze başka ne denir ki...
Bugün burda üslup tarzında ikinci bir Necip Fazıl şiiri okudum.Muhteşemdi , yine muhteşem!..Kaleminiz hiç susmasın efendim.İbret ve hayranlıkla okuyorum şiirlerinizi.Saygılarımı sunuyorum Üstadım.Allah'a emanetsiniz.
Sayin ceylan ve siiri iyice okudum, okudum okudum, ne guzellikler dokudum, okudugum cok zengin siidi, derinlere dalmis, bos degildii. Kutlairm hocam, ellerinizden opuyorum, anlamadigim neden herkes okumadan bir birinin siirini siradan goz ardi ediyor..
Ilk bes puanim benden gelsede, gonlumden o guzel yurege naksetti, gonul puanim, ve siir listeme almisim bu siiri ilk basta. super super insanin aklina gelemeyecegi sozler, cok soze gerek yok, yürek yetmez bu siiri bu siiri elestirmeye...
HAS ŞİİR İŞTE BU... SÖZÜN DUDAKTA DONUP, DİLİN SUSTUĞU VE AKLIN HAYRANLIKLAR İÇİNDE ÇALKANDIĞI BİR ŞİİR... iZ, GELİŞ VE KAYNAK; ÜSTAD NECİP fAZIL KISAKÜREK... İçimin balkonlarında Türk şiiri adına umut çiçekleri açtıran bir nefes, bir saltanat ve bir ahenkli dil türküsü bu. Fikri, imanî ve sanatsal yürek ipliğiyle rengârenk dokunmuş bir şiir.
BANA GÖRE GÜNÜN ŞİİRİ DEĞİL; BANA GÖRE YILIN ŞİİRİ BU İŞTE... EVET YILIN ŞİİRİ... 2009' un bu son ayının ilk gününde HARİKALAR HARİKASI BİR ŞİİR okumanın mutluluğu içerisindeyim.
** Benim keşke ben yazsaydım diye KISKANÇLIK DAMARLARIMI İSYANA çağıran bir şiiir...
** Benden evvel yazan bu şairi ŞİİR AĞIR CEZA MAHKEMESİNE-Neden benden evvel yazdın diye 4 avukat tutup, mahkemeye vermem gerekir. Yunus EMRE' yi de verecem... Hiç beklememişler, bana bırakmamışlar bu güzelliklerin şu kadarını da bu Sefil Ceylan'a bırakalım, o da yazsın dememişler. Ne yanma dönsem ÖNÜMDE KOCAMAN DAĞ VE ULU ZİRVELER...
* AŞK DESEM, KARACOĞLAN VAR; EFELİK-YİĞİTLİK DESEM, KÖROĞLU DADALOĞLU VAR, TASAVVUF DESEM YUNUS EMRE VAR, VEEEE DAHA BİR ÇOK ZİRVE... AŞMAK İÇİN DİZİMDE DERMAN, kalemimde ilham yağmuru ve gücü olmalı. Var, ama yetersiz kalıyor, kalıyorum... Kıskanmam ve mahkemne kapısına koşmam da bundan işte..
* BEKİR YALÇINKAYA' da, böylesi mısralarla yol haritasını çizmeye devam ederse, aşılamayan bir zirve de o olacak...
* ŞAİRİM diyemedim kendime.. Sebebi, halâ sığ sularda çaylak çocuklar gibi oynayışım... Düşmedi ilham tohumu sulak bir tarlaya. Hep kurak ve taş yığını arazilerde patlak lastik toplar peşinde gün savurdum, ayakkabı köselesi eskittim. Yazdımn, okunmadı. Bağırdım, çağırdım sesimi duyan olmadı. Dağlarla denizlerin yerini değiştireceğim başka ÇAREm kalmadı. MUCİZE'leri sergilememden başka yolum yok...
** Sahi, hangi İKLİMdir ki, böylesine enfes, böylesine KALICI , İZ BIRAKACAK mısraları doğurtmakta bu ANAÇ şairlere... İklim, iklim olmaya iklim de, bize nye rastlamaz, rüzgârı neden esmez kel başımda...
** Şiir hakkında yazacakken, tuttum deli gömleğinin kırık düğmesi iç gürültülerimden bahsediyorum. Özür.. ** Harika bir eserdi... Dediğim gibi; YILIN ŞİİRİ BU... YILIN ŞİİİRİ...
Sevgili üstadım Ceylan Mustafam'a en derin saygılarımla; Azizim, biz bir öfkeye durup, bugün şiir sayfalarında okuduğumuz mesajsız ve manâsız yorumlara nice tepkiler gösterirken aradığımız söz yumakları sizden gelip yüreğimize oturdular.. Bugünün şairi Makberî'yi öyle; güzel olmuş, tebrikler.. maşallah inşallah ile güya taltif ettiklerini zannedenlereyde öfkeye duruşumuz.. Şairlik sıfatımızı ne yazık ki ekseriyet bir yana tamamımızla kullanamıyoruz. Şiir ustalığımızı da maalesef gayeden uzak ve ya meyhane şairliğine, ya da muhayyel aşk dilenciğine keser, murç, balta, tahta, kereste, çivi, çıta kullanarak gösteriyoruz.. Peki böylebasitlikler içinde yol katetmeye ters yönleri seçenlerin arasında bizm yerimiz nerede? Kategorimiz ve sınıfımız olmadığına,her şaire saygı duyduğumuza göre, bizim tarafımızdan bir seçicilik yok.. Ama keşke Edebiyat defterimizin mucidleri bu meseleyebir el atsalar da Türk Edebiyatı ördek misali geriye lüzmekten imtina buyursa.. Siz: işte bu tibarla benim gönlümden ziyade fikir vezikir hazinemin kapalı kapılarını tutan kilitlerimi açan bir mukaddes anahtarsınız.. Açış harikasında besmelesi, inancı, imanı, amini ve duası olan bir şair olarak.. Sizi hayranlıkla izliyor ve gerçekten edebiyat faslımızın aradığı şair olarak kabule zorlanmadan rıza gösteriyorum.. Ve en derin saygılarımla selam ve dualarımı gönderiyorum canım kardeşim..
Sevgili üstadım Ceylan Mustafam'a en derin saygılarımla; Azizim, biz bir öfkeye durup, bugün şiir sayfalarında okuduğumuz mesajsız ve manâsız yorumlara nice tepkiler gösterirken aradığımız söz yumakları sizden gelip yüreğimize oturdular.. Bugünün şairi Makberî'yi öyle; güzel olmuş, tebrikler.. maşallah inşallah ile güya taltif ettiklerini zannedenlereyde öfkeye duruşumuz.. Şairlik sıfatımızı ne yazık ki ekseriyet bir yana tamamımızla kullanamıyoruz. Şiir ustalığımızı da maalesef gayeden uzak ve ya meyhane şairliğine, ya da muhayyel aşk dilenciğine keser, murç, balta, tahta, kereste, çivi, çıta kullanarak gösteriyoruz.. Peki böylebasitlikler içinde yol katetmeye ters yönleri seçenlerin arasında bizm yerimiz nerede? Kategorimiz ve sınıfımız olmadığına,her şaire saygı duyduğumuza göre, bizim tarafımızdan bir seçicilik yok.. Ama keşke Edebiyat defterimizin mucidleri bu meseleyebir el atsalar da Türk Edebiyatı ördek misali geriye lüzmekten imtina buyursa.. Siz: işte bu tibarla benim gönlümden ziyade fikir vezikir hazinemin kapalı kapılarını tutan kilitlerimi açan bir mukaddes anahtarsınız.. Açış harikasında besmelesi, inancı, imanı, amini ve duası olan bir şair olarak.. Sizi hayranlıkla izliyor ve gerçekten edebiyat faslımızın aradığı şair olarak kabule zorlanmadan rıza gösteriyorum.. Ve en derin saygılarımla selam ve dualarımı gönderiyorum canım kardeşim..
Yarab! nefisler ölü, nefse hâkimler ölü Bir insan kan çanağı, iki insan kan gölü Üç insan kum tanesi, dört insan bir kan çölü Beş insana hayat yok, hayat yok bu pislikte
YAŞAMIN ÇİRKİNLEŞTİĞİNİ NASIL DA DEYİVERMİŞ DİZELERİNİZ. SİZE ÖZGÜ DEYİŞLER YAKALADIM ŞİİRİNİZDE...İÇERİK HEPİMİZE DERSTİ. ANLAYANA...SAYGILARIMLA...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.