7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2216
Okunma
Artık ölümlüyüm
Binlerce intizar atlattı belam
Kaç yüzükten içkime zehir akıtıldı bilirmisiniz?
Kaç yüzyıl kazık batırılmak istendi göğsüme
Akıllanmadım
Karanlıktan ısmarlanmış sevişmelerden sonra
Perdeleri sıyırıp kaç şafak vaktinde
Yüzleştirmek istediler gün ışığıyla
çamura geri gönderilmem için
Oysa ben aynalarımı severdim görülmez yanlarımı yüzüme vurduğundan
Gözyaşlarımın tırnakları batarken yüzüme
Maskemin altına kaç tebessüm sızmıştır geceden sarhoş
Yarına ayırdığım ayılmasını beklediğim dikenlerinden
O kadarına da razıydım çünkü artık ölümlüyüm…
Vehimli iblisler karanlık olunca ellerinde günahlarımdan
damlayan kan izleri ekmek kırıntısı olunca
kalbime giden ölümcül yol haritasıyla
Aramaya çıkarlar ruhumu öcünü almak için kadınlarının
İçimde ki dehliz sevgisine remz olurcasına yatalak bir karanlık dolaşırken
El yordamıyla odamda
Kaç kuytuya saklardım aynalarımı
kırılgan tek yanım olduklarından
Ertesi gün özür dileyebilmek için kendimden
İkna olmayacak kadar koç burcunda bir şövalyeydim
Kanı akmamış hodri meydan saadetlerindeki savaşlarda
Kaç ejderha devirmeden şatosuna dönmemiş.
Zafer sarhoşluğu yatak odalarında
İntikam yemini eden amazonların
Tek hayaliydi beni ıssız bir adada yakalamak
Ve kurban edilmenin en yüksek, rütbesindeki şehvet
Ateş suyu ve ateş dansı…
Yine erken doğan bir güneş ruhumu kurtarırdı.
Kaçırılırdım ellerinden
Ne olduğunu hatırlamadığım sabahların duş altındaki şapşal merasimimle
Uyandırıldım ama akıllanmadım
Gün ışığındaki masum çocuğa dönüştüğümde
Kadından gizemlice gözüme sokulan her bakış
Gümüş kurşun değilse
Dolunay çıkınca neye dönüşeceğini bilmeyen yaratıkla
İçimdeki kavgamı nasıl anlatabilirdim ki
Henüz kâbus bile girmemişlerin düşüne
Ve tak etti bir gün canına lanetin
Başka bir cehenneme gönderildim
Ölümsüzlüğüm elimden alındı.
Aynada yüzüm yok artık kendimi avuttuğum
Karanlık saklamıyor maskemi
Ve zırhsız bir savaşçıyım gün ışığında
Her an kanayabilir bir huzurum var artık
Ayna yerine kendiyle konuşabilen
Ve her sıradan ölümlünün
Kusurlu sürçmeleri gibi
Her kadın
Aşkımın anlatım bozukluğu...
Dünya yuvarlak bile değilken
dört duvarla döşediğim her hayali bahar saadetim
Hira yalnızlığı
Dua’ların kabul gördü...
Ateşim otuzdokuz derece
Nede olsa artık ölümlüyüm...