Dur sevdiğim
ne olur gitme

sarhoş bir kent ağlıyor gözlerimde
sen kokan sokakları yağmalandığından beri
gizliyorum içimdeki yaralı caddeleri
martılar uçuşuyor dudaklarımda
bakışlarıma dokunmadan
sırnaşmadan
acılarıma
daha çok alışmadan
yankılarına hapsediyorum
sessizliğimi
sahipsizlik koymaz biliyorsun
ezelden beri alışmışım sessizliğe
sırtımı dayayıp vapurlara
kirli iskembeler üzerinde
yosun kokusu içmeye...
alışmışım sessizliğe


Dur sevdiğim
ne olur gitme

Yıkılmış bir dağ olursun içimde
gülen gözde sensin
yanan közde
bilirsin Şairlik var özde
Şiirde sensin
söylenen sözde


Dur sevdiğim
Dur ne olur gitme


Eşkiya yüreğim
sis dağlarında yalın ayak koştuğundan beri
yani sessizliğim sevdanın çığlığına
Kaçakçı cümleleri iliştirdiğinden beri
tehdittir sensizlik aşkın tetigine
tehdittir Militan düşlerime

dur sevdiğim
Ne olur gitme


tazelenmesin
Sevdanın Tahrim edilmiş acıları
ayrılığın tozlu raflarda kalan şarkıları
ve çürümüş bedenimin hayata kapanan şah damarı
tazelenmesin
soğuk bir duvar gibi çatlayan
sessizlik
ve yüreğime kıyametler salan
sensizlik


Ama
dur sevgilim gitme


bir çift kan pıhtısı olur gözlerim
yüzümün kırışıklığında gizlenir
sonbahara dönerim
hiç bir kent bağrına basmaz beni
nereye gitsem suç üstü olurum
dinsiz kalırım
hiç bir kitap yazmaz beni
hiç bir şiir anlamaz
gitme dur
şairler şiirsiz yaşayamaz
ey sancıyan yüreğim
kalemim
adından Gayrısını yazamaz

dur sevgilim
Dur Neolur gitme


hangi şehire ağlasam istanbul oluyor
damla damla yağıyor gözlerime sokaklar
kaldırımlarım ıslanıyor
sırtımı yaslıyorum gölgeme
sesime sığınıyorum
üşüyorum
adın geçiyor yüreğimden
uzağında kalıyorum
hangi şehire ağlasam istanbul oluyor
adın yağıyor kipriklerime
yanaklarımı sızlatarak dökülüyor
ve bir cinayet ciziyorum
tepesinde dar ağacı
uçurum kalıyorum sevdalara
bedenim üşüyor
titriyorum

dur sevgilim
ne olur gitme


kaç gündür sessizliğe uyanıyorum
parmak uçlarımda geçiyorum geceden
sarışın bir akdeniz kızı gibi
uyuyan güneş
kalkmasın diye yerinden
parmak uçlarımda koşuyorum
ayaklarıma batan kelimeler
sızlatmasın diye beni
dahada derinden

kaç gündür sessizliğe uyanıyorum
sürgünleşiyorum kendi kendime
gitmen korkutuyor beni
yeniliyorum ruhumu işgal eden fiillere
batık gemilere yarenlik ediyorum
bölüyorum cinayetimi
Faili meçhullere
gitmen korkutuyor beni
sessizlik kuşanıyorum
gecenin on iki’sinde
Asıyoru kendimi
hergece düşlerimde
zülfün teline

dur sevgilim
Dur ne olur gitme