24
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2105
Okunma

Çatlarken toprak kuru bir dal altında
Gümüşi bir aşk yeşerir göğün kalbinde
Çocuk ayaklarıyla koşar, hüzün
Deli bir denizin hırçın dalgasına.
Akşam çöker sararmış dalın ucundan
Ağlar, ayrılık nedir bilen karanlık
Ağarırken güneşin mehtaplı gecesi
Erkek elinde bıçak biler.
Nasırlıdır elleri ve bir dahi kalbi
Yutkunur kadının hitabı
Yumruk olur çakılır
Dönse de dünya umursamazlığıyla
Kadınlar öldüklerini hiç bilmeyecek.
Emzirirken düşlerini, beyaz sakallı yarınlar
Ak ellerini arar, çocuk
Düşmeden önce çamura.
Çamur ki bir yanı hayattır, bir yanı ölüm
Aşkın zirvesi midir, düğün?
Gerdanlığında güvercin
Gözlerinde kartal
Dönüp gelecek
Hırçın mı hırçın dalgalar.
Yakmazsan geceyi aydınlanır mı kamer
Yıldızlara atılan onca yeminsiz kemerin
Altında eziliyor yorgun gençliğin
Zamansızdır her doğan güneş
Amansızdır her elveda.
Elvedalardan sonra doğar kadın
Elvedalardan öncesi anne.
Kılıftan kılığa giriyor bakışın
Ağıtlar mı yakışın
Yoksa sana mı yanışın
Şu ya da bu sebepten
Ölümdür kadını doğuran
Bundan mıdır?
Kadınlar öldüklerini hiç bilmeyecek.
M.S./2009
KAHRAMANMARAŞ
Bütün Edebiyatdefteri şairlerinin bayramını kutlayarak nice bayramlara diliyorum.
Eleştirlerinden dolayı da herkese ayrı ayrı teeşkkür ediyorum.