6
Yorum
2
Beğeni
4,8
Puan
940
Okunma

kendine ölür gün
mevsim çarpar dişlerine
dişi bir kurdun
üşürsün
güneş bir mızrak boyu
yükselince artık
gölgen ömrünün zorudur
çağ sonsuzluğun
aguşuna düşen
rüzgarın kasvetidir çakal
yanaklarından süzülen
esrik kristal
ellerin meğer
ağyar istermiş demek
kendinden geçen
ömrün nar
duvarlarla konuşan
gözlerimi düşün evvel
miktarsız hakikatimiz var
sınırsız argüman
gece olunca
çocuklar ağlar dizlerinde
bakır maşrapaların
aklını alır su
dökülmez üstünden
günah dediğin
kestaneye çalınca gözleri
gülen ancak ölümdür
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)