6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1318
Okunma

Kasım rüzgârları esmeye başlayınca
Bu şehrin üstünde
Kar mevsimi yaklaşıyor demektir
Hicran türküleri vururken pencerelere
Issızlık kol gezer karanlık caddelerde.
Ağlamak;
Dudak kıvrımlarına yerleşmiş daimi konuktur
Gözyaşlarıyla gözlerin arasında ki mesafe
Kirpik kadar ince bir hudutdur.
Mutluluk;
Eğer bulmayı becerirsen
Ellerinden kayan bir kelebek
Belki gülen bir bebek
Ya da titreyen bir ışık
Ki; bulmak zordur.
Gündüz denilen ölçü çok kısadır
Çekilir perdeler ve akşam olur
Sokaklarda çınlarken rüzgârın sesi
Üşümek ve ürpermek
Yüreğinde ki koltuğa çoktan oturmuştur.
Kalın paltosuna bürünmüş
Yağmurda savrulan yabancıdır
Yüreğinde ki kasıma inat umut.
Bahar denilen mevsim çok uzaktır.
Uzanıverir şehre tüm beyazlığıyla kar
Ve kasım kışın sağ koludur.
Düşünmek bile istemezsin
Böyle bir gecede dışarıda olmayı
Ya dağlar üstüne yürürse
Ya dağlardan kurtlar inerse
Ya da bir gölge peşine düşerse
Ve korku
Soğuğun kardeşidir.
Artık beyaz bir gelin olmak istiyor
Kuru dallarla sararmış
Yağmurlarla ağlamış şehir.
20 Kasım 2008
Elmas Ertaş
BİTLİS
5.0
100% (3)