3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1064
Okunma
Gönül Dostları kıraathanesine
saat 4’te uğrardım
okul dönüşü
birkaç emekli büyüğüm olurdu
onlarla sohbete dalardım
dağ gibi adamlardı
çok tecrübeli
hemen hemen hiç gülmez
benimle çok ciddi konuşurlardı
o zaman bu tavırları çok hoşuma giderdi
en ufak bir konuyu dahi
çok önemli bir şeymiş gibi anlatırlardı
mesela
bir Davut Amca’mız vardı Dağıstan’lı
gittiğim zaman her zaman orda olurdu
çözdüğü bulmacadan ağır ağır başını kaldırırdı
gözlüklerinin üstünden bakardı
selamımı alır
hal hatırımı sorardı
ben utana sıkıla anlatır
o bana çay ısmarlardı
sonra ayrılırken
kolumdan tutar
son kelam ağzından
muhakkak bir vecize çıkardı
ben o özdeyişle 15 gün dolanırdım
ne demek istedi diye düşünürdüm
1 hafta geçer
neyse hafta sonu bulurdum
hiç mi hiç kötü günüm olmazdı
okulda sıkılmışssam
büyüklerimle olurdum
onlar hadi evladım yolun açık olsun
diyinceye kadar kalırdım
sonra evin yolunu tutar
akşam uyumadan evvel
bana verdikleri
öğütleri düşünürdüm
koca kartal misali amcalar
şimdi Veysel’in Sadık Yar dediği
kara toprağın bağrındalar
rahmetle ve minnetle anıyorum hepsini
ben onlardan onlarda benden inşallah razılar
FARUK TABAK