Sana kul diyenin,
Aklına şaşarım.
Lal olsun o dilleri tutulsun..
Ben sana kıyıp ta yar bile diyemiyorum.
Haşa sen benim gözümde
En yüce mertebedeki meleksin.
Aciz muhakemeyi akıldan noksan
Bu kulun gönlünde bilirmisin nerdesin?
Haydi bir teheccüt et te
Bırak bunu sana Rabbim söylesin.

Bu gün fırlattım oku sakladım yayı,
Sana sormadan, danışma dan,
Dönüşü olmayan bir karar aldım.
Kim bilir senin gözün de beklide
Bir sersiyim ve haddimi çoktan aştım.
Aşkı için dağı taşı delen,
Ferhat,ın bıraktığı yerden aldım aşkın kitabını
Besmele ile sayfa sayfa sana aktım..

Bu anı tam kırk yıl bekledim.
Her gece bıkmadan usanmadan
Mehtaba doğan aya inat,,
Ben de usanmadan gül cemalini resmettim.
Gün geldi surumu bendimi yıktım,
Ağzın bir nehir gibi yatağıma sığmadım
Gün geldi geceler boyu yasak sevişmelerimi,
Ayın gölgesine sakladım.
Bir gün sen de göreceksin,
Aşkın kitabında tarih yazıp,
Gelecek nesillere doyumsuz bir roman bırakacağım...

Hadi bırak geçmişin dehlizlerinde,
Bir başına yol almayı.
Aramıza set çekme kariyeri,
Fakülteyi, diplomayı.
Bizim neyimiz eksik Ferhat,tan Şirin,den
Bırak bizde alalım sevda pastasından,
Bir dilim payımızı.
Uzat ellerin ellerimle kenetlenip,
Terin terimle,nefesin nefesimle eşleşsin.
Sen benim rüyalarımda sırrına eremediğim
Yıllardır beklediğim düş perimsin...

Sen benim ruh ikizim.
Sen benim diğer yarım.
Sen benim kırk yıldır gökyüzüne,
Gül cemalini resmettiğim kanatsız meleğimsin.
Kırk yılda nakşetmişim resmini,
Silmeye bir değil bin ömür yetmez.
Cennette saf tutsa en güzel huriler.
Haşa senin eline bir damla su dökemez.
Koru kendini nazar değmesin.
Sen benim gönül tualimde çizdiğim.
Paha biçilemeyen çerçevesiz resmimsin.





Safiye Samyeli