Kurudu gönül bahçem, sensiz döndü çorağa,
Ne olur bir yudum su, elinle vermeye gel
Al güllerim sarardı, dargın suya , toprağa
Bahçıvana muhtacım, bekletme dermeye gel

Düştüm gönül tahtından, oldum sevda zelili
Kaldırımlar simaen, tanırlar bu sefili
Senden ayrı her yılın, her dakika delili
Sayılan bu sevdayı, gönlüme sormaya gel

Bol yeşilli söğüttüm, döküldü yapraklarım
Mutluluk yuvasıyken, buzlandı saçaklarım
Apaydınlık şehirdim, ıpıssız sokaklarım
Senden kalan enkazı, utanma görmeye gel

Kör kuyular başında, Eyüb’ün heybesiyle
Sabır arar dururum, kalpte aşk tövbesiyle
Artık bitap yüreğim, hasretin darbesiyle
Sürekli kan kaybeden, yaramı sarmaya gel

Reva mıdır sevdiğim, bu eza cananına
Muhtacız yıllar yılı, vuslatın dermanına
Kilitlendik hasretin, kör, kahpe zindanına
Bu özlem zincirini, gönlünle kırmaya gel

Unutmadım sevdamın, madalya takışını
Aşk yüklü bulut gibi, gözlerin bakışını
Ben işledim ömrümce, muhabbet nakışını
Boş değilse yüreğin, birlikte örmeye gel

Olmaz böyle dilemma, şaşkınım biçareyim
İçtim aşkın meyini, sarhoşum, avareyim
Artık çöz şu düğümü, kangren olmuş yareyim
Ya merhem ol sevdanla, ya aşkı dürmeye gel

Yeter dinsin gözyaşım, silmeye gel ne olur
Sensizlikle savaşım, bilmeye gel ne olur
Sürgünlerde kalmışım, almaya gel ne olur
Hicranları ömrümden, aşkınla sürmeye gel