4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1382
Okunma
güneş batıyor.
soğuk ve paslı gökyüzü her yeri griye boğuyor.
hayaletler volta atıyor kaldırımlarda.
şehrin vitrinleri siliniyor,
az sulu rakı şişesinde.
zaman ayırıyor sanki
canı candan
teni tenden
ömürse çalıyor bizi her telden.
benlik duvarını aşamadı birçok cihan-ı mahlukat
sonu gelmez boynu bükük arzular
gün olur bir gün ahuzar.
aşkı kirleten hesapsız aldanışlarımız değil miydi
var mıydı cefa çekmeden maşuka varan
tellerle örülü saltanatı yıkmadan
var mı aşk divanında yanan
bizim dediğimiz cümle ateş kıvılcımları
bir kelebeğin mumla seranat’ında saklı değil miydi
ey deryalı ,dalgalı dünya
şimdi beklenipte gelmeyen ziyalara(ışıklara)
bırakıp yüklerimi
gitmek vardı ezele... selçuk bozdağ ekim/2009
5.0
100% (1)