8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1928
Okunma
Aladağ’a kar düşende, kıyam’et;
Kıyametten ağır gelir bu gurbet !
Özlemim neyedir? Sen gel hesabet;
Çıkamadım bu hesabın içinden,
İster Maçin’den gel, gel ister Çin’den...
Dövülür mü insan her gün tokmakla,
Sen çıktın karşıma, söyle ne hakla !
Bir ömür geçer mi el sallamakla ?
Bir elimde gelişlerin yarası,
Bir elimde dönüşlerin karası...
Yarım kalıp, zehir olan aşımı,
Göğsüne dayarken ağır başımı,
İşte hatırladım ilk gözyaşımı !
Sen istersen aynı yere gelirim;
Kaç kuş öldü yüreğimde bilirim.
İçimde ölürken her gün kainat,
Bir vedaya koptu yeniden inat,
Yine göç zamanı, gök kanat kanat;
Günahı ne idi, söyle bu kuşun?
Ayrılığı anlatıyor bakışın...
Gerilir de ansız, tel kopar sazdan!
Sağırım, anlamam söylenen sözden;
Kimse benim kadar anlamaz, gözden!
Oynayınca kirpik, düşünce kaşın;
Ortasına düşüyorum savaşın...
Bir ömür ödedim, verdiğim söze,
Lanet okuyorum, her gelen güze,
N’olur artık benle, gelme göz göze!
Kesildi dermanım, yok eski feri,
Bu kıyamet, gözlerimin zaferi...
Hayrettin YAZICI
5.0
100% (4)