21
Yorum
2
Beğeni
4,9
Puan
2607
Okunma

Tek tek kapandıkça kapılar.
Sokak kedileri ortada kalırlar.
Elde tabak görünce koşuşurlar.
Kapıların önünde nöbet tutarlar.
Kışın , kuru ekmeği yerler.
Yazın , köfte , balık isterler.
Minder üstünde uyumayı severler.
Yemeği paylaşamaz , kavga ederler.
Aralarında yabancı kedi geliyor.
Bu kedi diğerlerine benzemiyor.
Pek havalı , asaletli duruyor.
Yabani değil , kaçmıyor , sevdiriyor.
Büyük kafalı , iri pençeliydi.
Diğerleri gibi arsız değildi.
Uzakta oturur , sessiz beklerdi.
Verileni , acele etmeden yerdi.
Kışın kesik kesik öksürüyordu.
Baharda kediye bir şeyler oldu.
Yürürken dengesini bulamıyordu.
Sola doğru yalpalayıp oturuyordu.
Derdi neydi , çok mu yaşlıydı ?
Felç olmuş gibi bir hali vardı.
Bu vaziyette kaç gün yaşardı ?
Onu böyle görünce içim sızladı.
Koca kafalı artık görünmedi.
Yemeğini bile gelip yemedi.
Öyle yaşayamaz , ölmüştür dendi.
Pehlivanın adı sanı silindi.
Aradan uzun zaman geçti.
Koca kafalı çıktı geldi.
Kafası eğri , yürümesi düzeldi.
Başını elime değdirip sevdirdi.
Koca kafalının karnı toktu.
Benden hiçbir isteği yoktu.
Kafası belki düzelirdi ama,
Ameliyat olacak parası yoktu.
5.0
90% (9)
4.0
10% (1)