40
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2336
Okunma

bir sahabi hikayesi... Hz. Vahşî (r.a)
nevmiye: uyku hali - sâmân: servet
zanî: zina eden - adîm: hiçbir şeyi olmayan
hâdim: hizmet eden - nadim: pişman
Bir devr-i karanlık ki, ismiyle cahiliye
Sanki gözler kapalı, baş göstermiş nevmiye
Maddiyat gâye olmuş, büyük düşkünlük sâmân
Zengine âlim denmiş, sıralanmış methiye
Kızlar diri gömülmüş, sormamış kimse ‘niye?’…
Öyle zamandan kalma ehli şirk, zanî adîm
Tam adıyla müsemma, küffara ‘Vahşi’ hâdim
Hamza’yı şehid etti, kendi eliyle aman!
Çok geçmeden değişti bu günler oldu kadîm
Gül’ün çağrısı geldi, o artık kalben nadim…
Kâinatın Sultanı, Nur Muhammed-ül Emin
İslam’a davet etti, istedi Hakk’a yemin
Vahşî dedi: ‘Ey Resûl! Çok zalimdim bir zaman
O kadar kötülüğe ben hazırladım zemin
Hiç affeder mi dersin Rabb’i bütün alemin?...’
Mektubunda cevaben: ‘ tek ilahımız Allah,
Hem çok merhametlidir, hem bağışlayan billâh
Yürekten istiğfar et, kabul eyler O Rahmân
Mü’minlerden olursun katında bi-iznillah
Haydi gel aramıza, ömre başla bismillah!...’
Biat edip kavuştu doğduğu günkü öze,
İçindeki mutluluk sığmaz ki hiçbir söze
Resûl elini tuttu, başladı sanki ferman:
‘Şefkatim azalmasın gelirsek ki göz göze
Amcamı hatırlarım, ciğerim döner köze…’
Vahşî başını eğdi, durum oldukça müşkül
Habibullah istedi, tek çaresi tevekkül
Artık hiç kalmasa da dizlerinde güç-derman
Peşinden ayrılmadı affeder mi diye Gül
Hep yanındaydı ama, hasretiyle oldu kül…
Aşkla beklemekteydi, bitecekti bu hüzün
Bir gün bir haber geldi; ‘gözden yaşları süzün,
Gül Rabb’ine yürüdü, ahvalimiz pek yaman!…’
Vahşî kendinden geçti, secdeye koydu yüzün
O’nun için başladı, en azablısı güzün…
/ Ey sevdiğim bir gün bana, Yâr demedin Yâr demedin
Gece gündüz tenhalarda ağlayanım var demedin…/
5.0
100% (22)