2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1107
Okunma

Gecenin lakırtısı hala kulaklarımda. Zaman ise sensizliğin sınırsızlığında. Ve bensizliğin ilk demleri haşlanıyor bir çaydanlıkta. Düşünceler ise buhar buhar hafızamda.
Hani derin bir sessizliği yırtar ya yeni doğan güneşin uykulu gözlü martıları ve her kıpırdanışında kanatları bir dalga boğulur karaya, suya dönmüşken üstelik gönlüm.
Sensizlikten çaresizliğe geçerken düşünceler, tıpkı mayıstaki günler arasında geçişler gibi erir tüm martılarım ufukta�
Bir doğum günü kutlanır mayısın sekizinci çiçeğinden dokuzuncu çiçeğine geçilen tam o anda ..
Ezilir tüm kinler, nefretler açıveren çiçeklerde beyaz beyaz, sonra dallarda dağılır yeşiller pütür pütür erik denilen meyvalarda. Üstelik mayıs gölgelenmiştir tüm erik ağaçlarının altında. Nisandan sonra yaşanan tüm iç kırıklıkları kapanmış, geri dönülmüştür ..
Sonra uzanılır mayısın elleriyle ellerine, belki bir doğum günü tadında, belki de bir erik tadında beyazdan yeşile can can.
İşte ya tutarsın beni ellerinle yada itersin�
Doğum günün kutlu olsun�
5.0
100% (1)