26
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
3232
Okunma

Dağlara misk’ ini bırakan,
kokularıyla insanın başını döndüren,
ceylanları sulardık aşkın pınarından.
Uzaktan kulağımıza çalınan
eski bir taş plâk şarkısı.
İlk heceleriydi;
“Bir demet yasemen
Aşkının tek hatırası.”
Hiç bitmedi ayrılık,
hiç kapanmadı hicran yarası.
Ağır ağır ilerleyen zaman tuz serper
zehir olup da akar kanlı yarama.
Her an karanlığın çarşaf gibi uzandığı geceden
ardında hareler bırakarak yıldızları aralayan,
senli bir şavk düşer avuçlarımın arasına.
Yüreğim koca gece, hücre cezalısı.
Dibini aydınlatmayan mum ışığında,
ellerim taş duvarlarda ellerini arardı.
Sürgünde
ağır kapanır külçe yığını kapılar
gıcırtısı adeta göğü yırtar da yaralar.
Asla
Şikâyet etmez bu dilber.
Hüznümün sebebi sensin sevgili.
Tabip de istemem böyle bilinsin gayri.
Gözyaşlarımla yıkarım acılarımı her gece,
yalnızlığımı da sararım her defasında üstüne.
Allah Kerim gül goncası,
baki değil nasılsa burası.
Kırmızısı çoktan solmuş,
beyaza dönmüş bir çift dudak.
Çıban gibi batar yârin yokluğu
yarı baygın sevdiğini sayıklar,
üzgün bakışlı dilber.
Dili bilmez şikâyet
Bilir, vuslat mahşerdedir nihayet.
İNCİ DENİZ
3 /9/2009
Dizelerimin düzenlemesini yapan ve sesiyle de değer katan
Sevgili KALİMERA’YA Gül yüreklime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
5.0
100% (13)