1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1419
Okunma
susmak,bir gülün başka bir gülün
kırmızısına karışıp har olmaktır senin bakışlarında
bir eylülün hüznünde sararmış yine ömür
bulut perde perde rüzgarıyla gene seni arıyor
hangi denizin hangi ücra derinliğinde
hangi yitik sandığın içindeki acıyım
bir kez olsun egilde denizin içine bak
susmak,yine yorgun.yine mahkum yine acı
sustum ,pencereleri yagmurludur şehrin
susmak,hicretidir tende canın,canda cananın
ey gecenin cellatları ,sefil yüzlü suratlar
susunda kuyudan gelen yusufun sesini duyalım
susmak,kendi yolculuğunu yapmaktır
cam kırıgının açtıgı yolda
susmak,yine perişan yine virane yine sahipsiz
açlığa teslim olmuş gözü doymaz kargalar
susunda bülbülün maşuguna sundugu aşkını duyalım
susmak,çıkılan her yolculukta çığlıklara bogulmak
varmıki zindanlarda yürürken leylayı bulan
ateşi susturan ,sıçağı serin serini sıçak eden
ibrahimin ruhunun sukutu değilmiydi
ruhunu bir başına bırakıp giden insanlar
susunda ,rüyasında en sevgiliyi görüp ağlayanları duyalım.
selçuk bozdağ
5.0
100% (1)