3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1836
Okunma
Eylül soğuğu bu,
Yüreğimde gönül ezgileri
Bir Eylül Sabahı bu,
Geçmişin tozlu yolları çamurlu.
Pencereler
Kapılar çarpıyor
Sancılı günlerden geriye tek bir umut kıvılcımı kalıyor
Bir Eylül Sabahının hikâyesi bu.
Yüreğimde beton yığınları
Tuzla buz olmuş kalbimin kırık dökük yanları
Gönderilen inançlara yenisini ekleyince
Yas dolmuş tüm İstanbul!
Zifiri karanlıklarda
İnadına yüzüm apaydınlık
Eylül soğuğunun yüzüme çarptığı anın hikâyesidir bu
Sen hâlâ benimle,benimsin gökteki kelebek!
Üşüyen,
Sancıyan bedenime inat
Sen hâlâ güzelsin...
Seni istemezdim önceleri
Lâkin şimdi öyle güzelsin ki!
Tüm alevlerime inat
Yüreğimin küllerini savur at
Bir Eylül soğuğudur bu!
Çarelerin dermanı kalmadı
Hüzünlere kiralayacağım bir köşküm olmadı
Ben hâlâ zamana inat
Ben hâlâ umutlarımı yaşamla bir tutana kadar
Yüreğimde martı,
Yüreğimde kuş,
Yüreğimde yalnızlığın sesleri...
Sahi sende zamanı bekledin mi?
Eylül’ün titrek sancısının gizemidir bu.
Hiç korkma gökteki kelebek,
Gel bu kez beraber yürüyelim bu yolu...
Dilara AKSOY