Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
SEMİH SEYYİD
SEMİH SEYYİD

UŞAKLARIN İNADI

Yorum

UŞAKLARIN İNADI

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2166

Okunma

UŞAKLARIN İNADI

I

İşte puslu bir denizde dev dalgalar
Dev dalgalar ve onlarla boğuşanlar
Sicim gibi yağıyor yağmur
Gökten sanki lanetler boşalıyor
Uşakların göğsü ise daha bir kabarıyor

Tam üç saat oldu, tayfa baş edemiyor
Tekne her an alabora olabilir
Kaptan rotasında gitmeyi başaramıyor
Tayfa teknedeki suyu boşaltmaya çabalıyor
Uşaklar ha oturup, ha kalkıyorlar

Baktı mı anlıyorsun, mavi değil
<Karadeniz demişler ha bunin adına
Yüzü kara, gözü kara bir pıçkin
Karadeniz temişler ha punin adına
Hayta ve hatta tuttuğinu koparan!>

II

İşte puslu bir denizde dev dalgalar
Dev dalgalar ve onlarla boğuşanlar
Sicim gibi yağıyor yağmur
Gökten sanki lanetler boşalıyor
Uşakların göğsü ise daha bir kabarıyor

Tam on dört saat oldu, bu güreş
Boğazına kadar geldi tayfanın
Azgın ve soğuk suları denizin
Bir işkence aygıtına dönüşüverdi
Bitik uşaklar, yıkılıverecekler
Dökülüvereceklermiş gibi
Kara
Kara
Kapkara denize

III

Tam ipler kopacak gibiyken dur hele!
Hayta sanki de sabrını tükettiği
Şu inatçı, şu sabırlı uşakları
Azrail’e teslim etmekten o an
Evet o an sanki de vaz geçmişti!

Dur hele!
Sanki de müflis bir iş adamı gibi
Sessizce boyun büküp
Uşakların sabır ve mücadeleci tavırlarına
Saygıyla eğilip, selamlıyarak
Sis, dev dalgaları ve azgın yağışı
Keserek ve hiçbir şey olmamışçasına
Saygıyla eğilip, selamlıyarak
Teknenin önünden sıyrılıp, çıkıverdi...

IV

Uşakların inadı
Uygunsuz değildir her zaman
Uşak karşısındakine
Anladığı dilden
Hitap etmesini bilir!

Çabuk çabuk patlamaları vardır uşağın
Ama inatçı, yengici, sebatkar tavrı vardır
Çevresini sınarken, kendini de sınar
Tam bir doğa ve hatta deniz adamıdır
O çalışkan, o dinamik, o yamandır
O kemençedir, o çaydır, o fındıktır
O inattır, o aşktır, o kızgınlıktır!

Balığın gittiği yere götürür teknesini
Ekmeğinin, emeğinin sürer izini
Serüvenle doldurur, anılar denizini
Issızlığı ve yalnızlığı yara yara
Akar gider tarihin uluorta sofrasına

V

<Ha uşaklar dayanin, az kaldi>
Ha göründü, ha görünecek kara
Belki deniz alıp götürdü balıkları
Belki iki mislini verecek bir daha!

Baktı mı anlıyorsun Mavi değil
<Karadeniz demişler ha bunin adına>
Yüzü kara, gözü kara bir bıçkın
Karadeniz demişler ha bunin adına
<Hayta ve tuttuğinu koparan>

Mal almada ve mal vermede cömert
Hediye almasını sever bu deniz
Can almada ve can vermede cömert
Gözü gönlü içi dışı kara deniz!

VI

Bakın kara göründü, işte Tirebolu
Sislerin ardına bulanmış dağlar
Zümrüt yeşile bürünmüş
Uşaklar horona durmuş o an
Şükürler Tanrı’ya ve sevinç haykırışları

Uşaklar sevdalılarını özlemişler
Hasret gönülden binlerce terennüm
Yaylaları, krater göllerini ve ve
Hepsinden çok tulumun sesini özlemişler!

Ama ne demeli, yaylalarda
Yaylalarda ki soğuk sularda
Hasretmiş uşaklara!
Göğüslerine alıp karpuzları
Çatlatmak çatlatmak çatlatmak isterlermiş
Bu hain bir işbirliği

Kazanlar kaynamış olur
Onlar çıkana dek yaylalara
Fındıklı pestiller hazır olur
Kuymaklar, halis tereyağından
<Gözüne yuva olduğum Trabizon’un>
Evlerinde baklava açılmış olur...

VII

Karagün’ü, Akgün’ü iyi bilir uşaklar
Varlığı da, yokluğu da iyi bilirler
Ondan kötü güne hazırlıklıdır uşak
Her daim unutmaz yarınını

Bak şimdi ağzında nahif bir tat:Çay!
Tuzlu suyun kırbaç yorgunluğunu
Unutturacak unutturacak unutturacak
Çivi çiviyi söker yaşam yorgunluğunu
Alacak uşaklardan, kemençe ve horon!

VIII

Bu denizin çocukları böyledir işte
Burada en kötü insanlara çarpabilirsiniz
En zalim, en gözükara, en acımasız
En iyi insanlara da rastlayabilirsiniz
Zarif, ağırbaş, geniş gönüllü ve munis

Yüreklerin en çirkinine ve en güzeline
Sadece burada karşılaşabilirsiniz
Bu diyalektik kanun
Dünyada sadece bu denli aksiyon
Bu yoğunlukta karşınıza çıkabilir

Karadeniz, Karadeniz, uşakların kabadayı
Delikanlı ağabeyi!

IX

İnadı inat
Kavgası bitimsiz
Gözleri deli
<İşte havo uşak
Tani, pizum uşak!>

Onunla yıktı binlerce yılı
O sayede kaldı ayakta
O dur bu sert coğrafya da
Onu tutan ayakta

Kimbilir? Kimler geldi geçti?
Bu acımasız ortamdan
Hangi biri kaldı ki yarınlara
İşte uşak dimdik, kararlı
Martı gibi atılgan sularda

Şimdi bir bak o engin coğrafyasıyla
Kültürünü bütünlemede uşak
Tüm değerlerini yazıp, çizerek
Denizde göğeren
<Ha pizum uşak!>

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Uşakların inadı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Uşakların inadı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UŞAKLARIN İNADI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
mavidem
mavidem, @mavidem
9.5.2007 22:55:33
ismi görünce anlıyorum artık:)) uzun soluklu bir hikayenin akıcılığında sürüklenip gideceğimi..ve her zeman ki gibi çok güzeldi Semih bey..yüreğinize sağlık...sevgilerimle..
iyimser
iyimser, @iyimser
9.5.2007 22:30:03
karadeniz denizdir kah uslu kah delidir kabarır kara yeldir kara yel oy kara yel karadeniz uşağının kaderidir böyle yaşamak yüreğine sağlık dostum kutlarım.
nekivebuki
nekivebuki, @nekivebuki
9.5.2007 21:42:32
Ha uşaklar!ha! Bir an kendimi Karadeniz'in hırçın dalgaları ile boğuşur buldum ve Karadenizli inadı horonun kıvraklığı ile sakin sulara takayı selamete çıkardık.Şiiruni tepruk ederum.Dostca kal.
semihcik
semihcik, @semihcik
9.5.2007 18:13:40
Harika dizelerde gezindi gönlümüz,şen olsun sizinde kaleminiz ve gönlünüz.Selam ile
selcukkilic
selcukkilic, @selcukkilic
9.5.2007 17:25:19
çok gezen mi çok okuyan mı çok yazan mı, sevgili semih seyyid güzel türkiyemin şairi, anadolumu geçmişiyle senin kadar güzel anlatanını görmedim....
zekice
zekice, @zekice
9.5.2007 16:18:37
« Önceki Şiir Sonraki Şiir »

UŞAKLARIN İNADI


I

İşte puslu bir denizde dev dalgalar
Dev dalgalar ve onlarla boğuşanlar
Sicim gibi yağıyor yağmur
Gökten sanki lanetler boşalıyor
Uşakların göğsü ise daha bir kabarıyor

Tam üç saat oldu, tayfa baş edemiyor
Tekne her an alabora olabilir
Kaptan rotasında gitmeyi başaramıyor
Tayfa teknedeki suyu boşaltmaya çabalıyor
Uşaklar ha oturup, ha kalkıyorlar

Baktı mı anlıyorsun, mavi değil
<Karadeniz demişler ha bunin adına
Yüzü kara, gözü kara bir pıçkin
Karadeniz temişler ha punin adına
Hayta ve hatta tuttuğinu koparan!>

II

İşte puslu bir denizde dev dalgalar
Dev dalgalar ve onlarla boğuşanlar
Sicim gibi yağıyor yağmur
Gökten sanki lanetler boşalıyor
Uşakların göğsü ise daha bir kabarıyor

Tam on dört saat oldu, bu güreş
Boğazına kadar geldi tayfanın
Azgın ve soğuk suları denizin
Bir işkence aygıtına dönüşüverdi
Bitik uşaklar, yıkılıverecekler
Dökülüvereceklermiş gibi
Kara
Kara
Kapkara denize

III

Tam ipler kopacak gibiyken dur hele!
Hayta sanki de sabrını tükettiği
Şu inatçı, şu sabırlı uşakları
Azrail’e teslim etmekten o an
Evet o an sanki de vaz geçmişti!

Dur hele!
Sanki de müflis bir iş adamı gibi
Sessizce boyun büküp
Uşakların sabır ve mücadeleci tavırlarına
Saygıyla eğilip, selamlıyarak
Sis, dev dalgaları ve azgın yağışı
Keserek ve hiçbir şey olmamışçasına
Saygıyla eğilip, selamlıyarak
Teknenin önünden sıyrılıp, çıkıverdi...

IV

Uşakların inadı
Uygunsuz değildir her zaman
Uşak karşısındakine
Anladığı dilden
Hitap etmesini bilir!

Çabuk çabuk patlamaları vardır uşağın
Ama inatçı, yengici, sebatkar tavrı vardır
Çevresini sınarken, kendini de sınar
Tam bir doğa ve hatta deniz adamıdır
O çalışkan, o dinamik, o yamandır
O kemençedir, o çaydır, o fındıktır
O inattır, o aşktır, o kızgınlıktır!

Balığın gittiği yere götürür teknesini
Ekmeğinin, emeğinin sürer izini
Serüvenle doldurur, anılar denizini
Issızlığı ve yalnızlığı yara yara
Akar gider tarihin uluorta sofrasına

V

<Ha uşaklar dayanin, az kaldi>
Ha göründü, ha görünecek kara
Belki deniz alıp götürdü balıkları
Belki iki mislini verecek bir daha!

Baktı mı anlıyorsun Mavi değil
<Karadeniz demişler ha bunin adına>
Yüzü kara, gözü kara bir bıçkın
Karadeniz demişler ha bunin adına
<Hayta ve tuttuğinu koparan>

Mal almada ve mal vermede cömert
Hediye almasını sever bu deniz
Can almada ve can vermede cömert
Gözü gönlü içi dışı kara deniz!

VI

Bakın kara göründü, işte Tirebolu
Sislerin ardına bulanmış dağlar
Zümrüt yeşile bürünmüş
Uşaklar horona durmuş o an
Şükürler Tanrı’ya ve sevinç haykırışları

Uşaklar sevdalılarını özlemişler
Hasret gönülden binlerce terennüm
Yaylaları, krater göllerini ve ve
Hepsinden çok tulumun sesini özlemişler!

Ama ne demeli, yaylalarda
Yaylalarda ki soğuk sularda
Hasretmiş uşaklara!
Göğüslerine alıp karpuzları
Çatlatmak çatlatmak çatlatmak isterlermiş
Bu hain bir işbirliği

Kazanlar kaynamış olur
Onlar çıkana dek yaylalara
Fındıklı pestiller hazır olur
Kuymaklar, halis tereyağından
<Gözüne yuva olduğum Trabizon’un>
Evlerinde baklava açılmış olur...

VII

Karagün’ü, Akgün’ü iyi bilir uşaklar
Varlığı da, yokluğu da iyi bilirler
Ondan kötü güne hazırlıklıdır uşak
Her daim unutmaz yarınını

Bak şimdi ağzında nahif bir tat:Çay!
Tuzlu suyun kırbaç yorgunluğunu
Unutturacak unutturacak unutturacak
Çivi çiviyi söker yaşam yorgunluğunu
Alacak uşaklardan, kemençe ve horon!

VIII

Bu denizin çocukları böyledir işte
Burada en kötü insanlara çarpabilirsiniz
En zalim, en gözükara, en acımasız
En iyi insanlara da rastlayabilirsiniz
Zarif, ağırbaş, geniş gönüllü ve munis

Yüreklerin en çirkinine ve en güzeline
Sadece burada karşılaşabilirsiniz
Bu diyalektik kanun
Dünyada sadece bu denli aksiyon
Bu yoğunlukta karşınıza çıkabilir

Karadeniz, Karadeniz, uşakların kabadayı
Delikanlı ağabeyi!

IX

İnadı inat
Kavgası bitimsiz
Gözleri deli
<İşte havo uşak
Tani, pizum uşak!>

Onunla yıktı binlerce yılı
O sayede kaldı ayakta
O dur bu sert coğrafya da
Onu tutan ayakta

Kimbilir? Kimler geldi geçti?
Bu acımasız ortamdan
Hangi biri kaldı ki yarınlara
İşte uşak dimdik, kararlı
Martı gibi atılgan sularda

Şimdi bir bak o engin coğrafyasıyla
Kültürünü bütünlemede uşak
Tüm değerlerini yazıp, çizerek
Denizde göğeren
<Ha pizum uşak

kutlarım emeğini.
güzeldi...
sevgilerimle...
eylulce
eylulce, @eylulce
9.5.2007 16:12:43
uzuuuuuuuuuun ve anlamlı dizelerdi...

uşşağım...:)

tebrikler...
meselci 3
meselci 3, @meselci3
9.5.2007 16:09:30
uzun olması devazantaj gibi geldi bana
şiirin güzelliği kısa ve öz olmasından geçer...
yine de kutluyorum kalbini...
RABATLI
RABATLI, @rabatli
9.5.2007 15:45:52
Yine çok güzel dizeleriniz üzre sizleri kutluyorum.Tebrikler.
RABATLI
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL