16
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2431
Okunma

I
Bindokuzyüzelli On Kasım gecesi
Karanlık bir sokakta Ankara’’da
Traji-komik bir kaza geçirdi
Şairlerin şairi; Orhan Veli
Sanki bugünü anlatırım sanırsın
Belediyenin açıpta kapatmadığı
Bir çukura düştü Orhan Veli
Hafifçe başından yara almıştı
Tınmadı anlamadı aldırmadı...
II
İki gün sonra İstanbul’’daydı
Bir dostunun evinde yemekteydi
Fenalık geçirdi aniden
Hastaneye kaldırıldı gecikmeden
Alkol zehirlenmesi dedi doktorlar
Yapayanlış bir sağaltıma geçiverdiler
’Başım ağrıyor’ diyordu büyük şair
Kimse rahatsızlığını anlamıyordu
Beyni içten içe kanıyordu
Olmayan boşluklarına doluyordu
O büyük şair anlaşılamıyordu
Kazadan tam dört gün sonra
Fenalaştığının akşamı
Komada Cerrahpaşa’’da
Gece saat 22.30’’u
Gösterdiğinde
Belki ilk önemli
İlk önemli numunesi olacaktı
Belediye ihmallerinin
Sonuncusu kesinnnn değil!
III
’Bir garip Orhan Veli
Veli’’nin oğlu...’
Traji-komik bir ölümün oğlu
Tam otuzaltı yaşındaydı
Kapandığında gözleri
Şimdi Rumeli Hisar’’ında
Yattığı yer toprak döşeli...
Biliyorum bu 10 Kasım’’lar
Belleğinde Türk halkının
Ölümü ve kaybı çağrıştırır
Ama ben bir başka ders
Çıkartalım istedim
10 Kasım’’da ki manasız
Bu aptalca kazadan...
IV
1950 ve 2007
Dile kolay tam elliyedi
Ne kadar az değişmiş
Ne kadar az bu ülkede
Elliyedi yıl sonra bile
Çukurlarımıza düşerek
Ölmeyi ve öldürmeyi
Bilerek isteyerek
Sür
Dür
Me
Yi
Başarıyoruz!
Ey memleket insanları
Sürdürecekseniz ihmalleri
Benide vurun 10 Kasım’’da
Belediye çukurlarında
Aynı aymazlıklarla
Duyarsız yaşamaktansa
Vurun çekinmeyin vurun
Günahı yok hesabı yok
Şairleri vurmanın! ! !