15
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1260
Okunma

düşsel kırıntılarımı topluyorum geceden
yer,gök gündüzü işaret ediyor gibi sanki
fıtratıma düşüyor susuz çölde yalvaran bir mecnun
leyla’sını kaybetmiş,hak,ilahiyat soruyor,bu muydu kanun?
körü körüne oyalıyor sessizliği zaman
giyinip , üzerine çekiyor bir ayrılık türküsü
susturuyor gündüzü,söyletmiyor geceyi
biliyor boş lakırdıyla geçmez,
yaşamın sensiz dakikaları..
kurulanması oyalıyor yağmurun
vücudun ıslak mevsimi hakim oluyor geceye
hicaz dertlerin soluğunu alırcasına,uyanıyor sensizliğim
yüz elli yıllık bir mazisi olmuyor aşkın
seferini en başından tamamlamışız sevda yolculuğunun
ah aşk bilirim hiç bir hayvan gelip yutmaz seni
hiç bir yaratık şakaklarından geçmez
deniyor musun bizi de aşk?
yaşatıyorsun tane tane sevişmeyi,
ve ardından beklemeyi zorunlu kılıyorsun
bağlamışken yürekleri bir seruma
ölmeyi mi bekliyorsun?
bir acı kahveni içiyorum ellerinden yâr
dudağımı değdiriyorum,bir soğukluk hakim aşk’a
akşam üstü,bulutları yoklarcasına
unutuyorsun yıldızlara yattığımız öyküleri
dalıyorsun 3-5 nöbetlerine
ve döndürüyorsun başını gitmelere..
vakit senin vaktin oluyor birden
gece senin
bana kalıyor ardından
çalkantılı dedikodusu mahallenin
*
meraklanma,alışıyor düşlerim
her gece bir iğneyle bağışıklığını vuruyorum sensiziliğin
yalnızca,kapıdan çıkarken kapat yüreğini
başlıyor yaşamın sensiz dakikaları..
5.0
100% (7)