2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1082
Okunma
O gün, her yer ıssızdı
Akarsular bile sessizliğe eşlik ediyordu.
Ağaçlarda yaprak kımıldamıyor
Kuşlar gökyüzünde cıvıldamıyordu
Bir ölüm sessizliği çökmüştü şehrin üstüne.
Sen giderken..
Yollar yönünü şaşırdı..
Zaman unuttu akmayı
Bir saçlarının kokusu
Bir de gözlerinin kahvesi
Gözlerimde asılı kaldı.
Mehtap sürmüyordu yüzünü geceye
Deniz küsmüştü ay’a
Sevişmiyorlardı.
Dalgalar ve yıldızlar
Hüznün koyunda sabahlıyordu
Kumsal birden hatırladı güzelliğini
Hala gülüşünün izlerini saklıyordu
Düşlerinde.
Ve tan ağarırken
Ardına bakmadan gidişlerinin ezikliği kalmıştı kıyılarında.
Ben ve gölgem
Nöbetleşe bekliyoruz şarkılar sokağını
Ki yitip gitmesin gecelerde..
Bir gün daha, nağmelerle..
Binlerce mum adadım..türkülere..
Ağıt yakılası türkülerim!
Gene gizlenmiş karanlığın gözlerine.
Sen gittin ya!
İşte bir şehir böyle devrilir
Bir ayrılığın ardından...bir gecenin üstüne...
Her sevda yarası geçer
İçinde derin mezarlar kazarak
Sızılı yaralar bırakarak
Bir gün kendine geldiğinde bakarsın ki
Yüreğin olmuş mezarlık cehennemi
Acın; dişinin ucuna takılmış
Gözlerin dalmış geçmişe
Bir çift güzel göz alır götürür seni..düşler ülkesine
Ne yangınlar gördü bu yürek
Sen!
Bir kıvılcım bile çakamadın bende
Şimdi git dilediğin gönülde konakla.
Dünyaya "aşkın"gözlerinden gülümsemek..
Şefkati; bir bebeğin kokusunda hissetmek ve huzurun kucağından hayata el sallamak istiyorum.
Sen hala kararsız,,,yollarda mısın?
Emine Genç 23 Ağustos 2009 / 17:00
5.0
100% (2)