3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2375
Okunma
Acılar, sevince bir başka güzeldi
Gece vakti başucunda titrek bir mum gibi
Yanar biterdi.
Hatırlar mısın, biz küçükken bir yanımız
Hep acıların çocuğuydu
Diğer yanımız kezzap dökülmüş yüzüyle
Acıların kadını.
İstasyonlar vardı, sevgililerin uğurlandığı ve
Bir daha dönmeyeceğini düşünerek
Döktüğümüz bir tas su.
Oysa erkeklere bir rol düşmezdi acıdan
Ya çocuğu olurdun ya da kadını
Onlar en çok tecavüzcü olurlardı
Dayak yerlerdi Emirgan’dan geçerken
Hatırlar mısın, sonra sonra nice sonraları
“Biz büyüdükte kirlendi dünya” diye plaklarda
Dönen şarkılar vardı.
Kirlenmesin diye dünya günde üç öğün çamaşır
Yıkar da ütü yapardı babaannem.
O zamanlar babalar, kahve köşelerinden dönerdi
Ya ellerinde afişler ya da dudaklarında küfürler.
Hatırlar mısın, o zamanlar kadınların düşünmek gibi
Bir uğraşısı ya da derdi yoktu
Sırtından dayağı bir de karnından sıpayı
Eksik etmeyen düşünceler vardı.
Nice sonraları felsefe diye kafalarımıza ayrılık sokuldu
Feministler ve babalar diye
Ayırdılar annelerimizi sıcak yuvalarından.
E, tabi babaları da çok sevdiği dayaklarından.
“Sarı odalarımız” oldu nice sonraları
Arada sırada sohbete çağrılan dostlarımız
Unutturulan tarihimiz vardı, dağa başlarında
Ateş yakılıp da yürek kavuran.
Kız alır verirdik diye yuvarlanan ve
Kan davasına dönüştürülüp de yollanan.
Hatırlar mısın, kimse merak edip de bakmazdı arkasına
Sanırdın ki Nuh peygamberin arkasına düşmüş de kavim
Firavun ordusundan kaçan hali vardı.
Hatırlar mısın, sen ve ben ve o bir sofrada karnı doyan
Çocuklardık.
Acılarla tanıştıkça düşman olduk.
Oysa tuz ve ekmeğimiz vardı dudaklarımızda
Parsel parsel parçalanan yanlarımız vardı.
Bıçak yarası mıydı senle beni ayıran yoksa
Acıların çocuğu gibi
Acılarla sızlanan yanlarımız mıydı?
Bizi aynı kavşakta buluşturan.
Hatırlar mısın, hatırlar mıyız…
Sen ve ben acıların çocuğu ya da kadınını oynarken
Altımıza oyulan ve her ikimizin de düştüğü
Çukurların olduğunu…
Acılar, sevince güzeldi
Çünkü yâr bir zamanlar yüzüme gülerdi.
M.S./2009
KAHRAMANMARAŞ
5.0
100% (2)