0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1318
Okunma

ne gelir elden
uzaksın
kendimi bilerek kaptırdığım
dikenli tuzaksın…
tutabilsem ellerini
toplayıp bütün yıldızları
tek tek koyabilsem ellerine
geceyi ezip geçsin aydınlığı aşkın
bir bulut üstünde salınmış saçlarına tutunayım
beni gözlerinin derin vadilerinden geçir
kendimi sende kaybedeyim
ve yine sende bulayım
denize ulaşan sular gibi…
dönüp dönüp kayalara çarpılsam da
her yağmur damlasında saçlarına döküleyim
bırak öleceksem bir martı kanadında
sana uçup gelen rüzgar olayım...
sen yeter ki unutma beni
gözlerin yıldız olsun
ben seni sayıklayan düşler göreyim
izin ver yokluğunda varlığını seveyim...
ne gelir elden
uzak iklimlerdesin
ben gecenin koynunda yalnızım
mehtabın şavkında hayalinle konuşurum
sen ise doğan güneşe sunarsın kendini
saçlarını dağıtan rüzgara aşıksın
ben ızdırabıyla kavrulurum sevdanın
soğuk kaldırımlarıyla konuşurum bu şehrin
sokak lambalarıyla ısınırım
seni koyarım her bankın üzerine
dizlerine yaslanırım bordur taşlarının
hasretini büyütürüm içimde
seni bu şehrin ışıklarına yazarım
yaşarsın benden sonrada
yokluğunda kendime mezarlar kazarım…
08.08.2009
Orhan BEKTAŞ
5.0
100% (1)