0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1075
Okunma

kırık düşerim vardı benim
hani senin le ucutmalar bırakcaktık
sonsuzluga
kardelenleri izleyecektik eriyen karlar altında
herkes uyurken sokaklarda zillleri calıp kacacaktık
sonra bir gül yangının icinde birbirimizi dinleyecektik
şem-ü pervane olacak bir birimize dönecek
geceye inat gökyüzünü maviliklere boyayacaktık
şimdi sen yoksun kırık düşerim var benim
hüzünlerimizi dualara yazıp
pullayıp semaya gönderecektik
sokalarda üç misket oynayıp
gülüşlerimizi üç misket öykülerine yazacaktık
şimdi sen yoksun kırık düşerim var benim
siyahlar altında parlayan cemrelere dil-i pak edecektik
en saf suya senin adını yazacaktık
tutmasada göle maya calacaktık
bir hicaz makamında senin adını söyleyecektik.
şimdi sen yoksun kırık düşlerim var benim
sen sinesinde rahat uyu rahmanın
ben seni ak taşlara ebruli harflerle yazdım gene
bugünde vakit ikindi
ikindinin yalnızlıgında buldum seni
sehere el verdim
şimdi sen yoksun kırık düşerim var benim.
sorarsa bir ucurtma ucuran cocuk seni
üşüyordu kalbime yoldaş edip, düş eyledim derim
sen üzülme şimdi kapıların zillerini postacılar calıyor, bide hala beyaz kanatlı kuşlar
sen var rahat uyu rahmanın buselerinde
gözün arkanda kalmasın
son ikindinin yalınızlığında yanındayım
şimdi sen yoksun kırık düşerim var benim....
selçuk bozdağ/2009 nisan