29
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1820
Okunma

İçindeki yangını kirpikleriyle söndüren
ela gülüşlü çocuğa selam olsun…
kayıp bir coğrafyaya uyarladım kendimi
güneşsiz
çiçeksiz
ormansız
çırılçıplak bir ülkeyim şimdi
pusulasız bir uçurtmanın kuyruğuna asıp özgürlüğümüzü
kestiler ipimizi zamansız
durmadan dönüyoruz etrafımızda
çıkışsız bir labirentte gençliğimiz
çalıntı bir ninniye sarılıyordu
yakamoz kokan bir gecede silah sesleri
yaşamdan bir kesit
bir orman müziği melodisi belki de
barut kokusu karbondioksit
çatlaklarımız vardı yer yer tenimizde
Kırılganlığımız yansıyordu yüzümüze
ve vurdumduymazlığınız üzerimizde
nasıl da kıydınız düşlerimize
yitik sevda
çorak toprak koydunuz adımızı
bir gonca güldük dalımızda
dikenlerle serpiştirdiniz dallarımızı
nerede mor dağlarımız
yeşil çimenlerimiz
ak renklerimiz al renklere büründü sayenizde
şimdi kuş seslerine hasret dallarımız
deli dolu bir yağmuru esirgediniz bizden
gözlerimize ödettiniz bedelini
yalancı maviliğine aldandık gökyüzü
oysa hep karanlıkta bıraktın bir yanımızı
artık inanmıyorum size
karanlık dehlizlerin
ürkek bakışlarında gizli sevmeleriniz
bir ütopyanın en yüksek sehpasında
mühürlenmiş parmak izlerimiz
mâhkum ettiniz bizi
ipsiz
dipsiz bir kuyuya
duymadınız yakarışlarımızı
duymak istemediniz belki de
dokunamadınız gözyaşlarımıza
zincirlenmiştik oysa ellerimizden
prangalı ayaklarımızla çarmıha gerdiniz diri diri
hiç görmediniz mi?
rastlamadınız mı yasak kokan bir gecede?
yani bizi öldürüp üzerimizi bile örtmediniz mi?
boğazına kelimeler düğümlenmiş
renkleri maviye boyayan bir çığlıktık oysa
bir melodi belki de yürüyüş marşına benzeyen
ve ayak seslerinden özgürlük tutkusu fışkıran
sapanından çoktan vazgeçmiş al yanaklı çocuklardık
güneş gibi gözlerimiz
cam sıcağı yüzlerimiz
yanaklarımıza süzülen yaşların sokağındaydık
sevgisiz büyümüşlüğümüz
başkaydı öksüzlüğümüz
başımızın üstünde bir el gezinmedi
merhamet niyetine olmasa da
sevgi hatırına bir küçük tebessüm istedik
bir zılgıttık
öfke dolu
isyan dolu
ama coşkulu
renk cümbüşümüze ayak uyduramadınız
bizi hep sorguladınız
oysa sizden öncekiler defalarca sorguladıkları için
biz hep böyle çıplaktık
zamana sığmadı sevdamız
diyetler yarım kaldı bedenimizde
verilmesi gereken son bedelse yüreğimiz
o çoktan rehin gelip almanızı bekliyor
Faik DANIŞMAN