11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1735
Okunma

Her zamanki gibi, buluştuğumuz yerdeyim.
O dalları gökyüzüne erişen, yemyeşil yapraklarla, hayata direnen ,
Adını ‘’Şahit’’ koyduğumuz,yaşlı çam ağacının altındayım,
Üzerine adımızı kazdığımız yazılar halen duruyor
Üstündeki,börtü böcekler,serçeler,sakalar ötüşüyorlar
Sanki çıkıp geleceğinin haberini veriyorlar
Yüzümde hafif bir tebessümle gülümsüyorum
Oysaki biliyorum hayatının baharında ,gurbet ellerindesin,
Yüksek dağların ardında yaşayacaklarınla baş başasın
Yazmış olduğun mektubu bu gün yine elime aldım.
Defalarca okumuştum.
Nasıl beni bırakıp gitmek zorunda olduğunu yazmıştın.
Göz yaşlarını en çokta ‘’ayrılık ölüm’’ kelimesinin
Üzerine akıtmıştın.
Mahpus damlarında geçirdiğim günleri ,bir bir yargılıyorum
O günlerin hesabını halen veriyorum.
Son kez bu anları yaşıyorum.
Şahidimiz buna da şahit olsun istiyorum.
Usulca esen samyeli gibi,
Dudaklarımdan dökülürken yazdıkların,
Bulutlara doğru yol alıp gidiyorlar,
Beklide az sonra,
Soğuyarak yağmur olup yağacaklar
O an sen yağmur damlası diye bakarken
Ben yağıp akmış olacağım….