3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1475
Okunma
Kar yağmış sakalına,
Omzuna dökülmüş tel tel saç. .
Ekmek arar çöplükte,
Yalnız adam, garip ve aç.
Tek dostu hayatında,
Yaşlanmış köpeği.
Onsuz adım atmaz,
Yemez bir lokma.
Günlerden Bir gün,
Yürürlerken yan yana,
Caddenin kenarında,
Çarpar bir araba.
Öldürür ikisini de.
Köpeği ile birlikte
Bulurlar kendilerini
Sonsuz alemin başında,
Dolaşırlar, kuru çölde.
Yanar her ikisi de,
Susuzluktan.
Yolun sonunda
Varıp dayanırlar
Elmas ile donatılmış
Bahçe kapısına.
Avlusu altından.
Her tarafı rengarenk çiçek.
Güzel mi güzel bir kadın, gencecik.
Bekler gülistanın girişinde.
Beyazlar içinde, sanki melek.
Yaklaşırlar kadına,
Yanında sadık dostu, köpek.
Sorar susuzluktan peltekleşmiş diliyle:
“Burası neresi?
Bulunur mu bir yudum içecek?”
“Cennet” der, kadın: ve ekler;
“Bahçenin diğer ucunda pınar, .”,
Sevinir adam hem kendi adına,
Hem de dostu köpeğinin.
“Peki, içebilir miyim ben?”
Cevap verir meleksi kadın:
“Tabii buyurun, girin.
Doya doya için.”
Göz göze gelir köpeği ile:
“Hadi dostum, giriyoruz.”
Diyerek yürür kapıya.
Durdurur kadın:
“Hayvanları almıyoruz içeriye.”
Deyince, düşünür adam bir an,
Köpeğim su içmeyecekse
İçmem ben de der,
Ve döner gerisin geriye.
Giderler bir süre,
Ters yönde.
Yolun sonuna gelince;
Bulurlar kendilerini,
Bir çiftliğin girişinde.
Ak sakallı yaşlı bir dede,
Sırtında kırk yamalı elbise,
Karşılar kapı önünde.
Sorar ihtiyara:
“Su… Suyunuz var mı?” diye.
“İçeri gel” der, yaşlı,
“Çeşme var ilerde.”
Sevinir, susuz garip adam,
Sevincinde endişe.
“Arkadaşım… arkadaşım da…
Gelebilir mi benimle ?”
Gözlerinde pırıl pırıl şefkatle:
“Girebilir elbette,
Üstelik onun için de,
Çeşmenin yanında,
Hazır, derin bir kase.”
Girer içeri adam, köpeğiyle.
İçerler sudan, kana kana.
Çıkarken kapıdan dışarıya,
Sorarlar yaşlıya:
“Burası neresi ?”
Diye.
“Cennet” der, adam:
“Kalabilirsiniz dilediğinizce.”
Şaşırır, garip:
“Burası, dönmüşken viraneye,
Görmüştük geride
Gülistandan bir bahçe.
Cennet dedi sorunca.
Kadındı,bekçisi kapısında.”
“Hayır” dedi, yaşlı adam:
“Orası cehennem.”
Hayreti katlanır garibin,
Sorar çekine çekine:
“Adınızı kullanmaları,
İnsanları kandırmaları,
Kızdırmaz mı sizleri?”
Gülümser yaşlı adam,
Yüzünde belirir,
Gülden gamzeleri:
“Kızmıyoruz…
Hatta, geliyor işimize.
Kendi çıkarı için,
Dostunu terk eden,
Onlar sayesinde,
Uzak kalıyor cennetten.”
MSG
5.0
100% (1)