2
Yorum
0
Beğeni
4,3
Puan
1512
Okunma
Göz yum:
uyku, kesilip bölünüyor bir iskemlede
yatak bile yorgun düştü gözlerine
sabaha karşı açmışsın döşeğini
ban güneş bulaşığına, düşün
gözler var karayelken
korsan aşığı mavi,
vapurdumanı da
boğar sesini
salma
ayağını
uzatsan deniz
gönlünce vardı sanki
gelir ağaç daraltır bendi,
sehpalar uzar ayaklara; ipler
genişletir iliği, sallandırır kendini
el sararır da gülün boynuna sırnaşır sarı
yaprakta değil bu gün, güneşe nazar bereketi.
Göz yum...
Göz yum,
tut nefesi,
dünyayı seyret
duyma haykırışları
matemi gör susa susa
güya hüzün kokusu sever
toprak öcünü nasıl da dilenir
kapılara vurur tokmağını kefenin
öl demedim diril, bekle; kıyama gerin:
siyah-beyaz çatışması değildi tan ışığı
uyuma renk arasında, uyu demedim
beyaza inat çiğner kendini siyah
yazıl vedaya yatırma cesedini
ruha serinlik ver demedim
çıkar foyasını düşlerin
kayırma ölümü
göz yum.
M.Mustafa USLU
5.0
67% (2)
3.0
33% (1)